5 Ağustos 2011 Cuma

Propolisin İnsanlar Üzerindeki Klinik Etkileri

Klinik deneylerde, propolisin tedavi edici etkisinin genellikle mikrobiyal kontaminasyonlardan kaynaklanan hastalıklarda verimli olduğu belirlenmiştir.

Solunum Enfeksiyonları
Bronşit şikayeti olan 260 çelik işçisine 24 gün boyunca, bağışıklık sisteminin lokal ve sistematik düzenlenmesi gibi çeşitli metotlar ve propolis etanol ekstraktının fizyolojik tuz çözeltisi lokal olarak uygulanmıştır. En iyi sonuçlar, propolis tabletleriyle birlikte alınan etanol ekstraktı ile elde edilmiştir.
Propolis ayrıca faranjit, kronik bronşit, rhinopharyngolaryngitis, pharyngolaryngitis, nezle ve burun iltihabı gibi diğer otorhinolaryngologic rahatsızlıklarda da pozitif etki göstermiştir.

Viral Enfeksiyonlar
Klinik deneyler, insanlarda grip rahatsızlığına karşı koruyucu etki gösterdiğini ortaya koymuştur. Soğuk algınlığında, propolis kullanan hastalar 3 günde tamamen iyileşirken, propolis kullanmayan hastalarda bu sürenin 5 güne çıktığı görülmüştür. Deri hastalıkları geçiren hastalardaki klinik deneylerde, propolis kreminin uçuk tip 1 ve uçuk Zona Zoster virüslerine karşı belirgin tedavi edici özellikte olduğu gözlenmiştir. Propolis kremi yara ve acının süresini azaltmış, ayrıca yara nöbetleri arasındaki süreyi de azaltmıştır.

Deri Enfeksiyonları
Propolisin eter veya alkol ekstraktının (%1–10) klinik uygulamalarında 10 yüzeysel mantara ve 9 derinde yetişen mantara karşı etkili sonuçlar elde edilmiştir. 160 sedef hastasına 3 ay boyunca, günde 3 kez 0,3 g propolis verilmiş ve üçte birinin iyileştiği ya da tamamen kaybolduğu bulunmuştur.

110 mantar hastasına %50’lik propolis merhem olarak uygulanmış ve hastaların 97’sinde mükemmel sonuçlar ortaya çıktığı gözlenmiştir.

Diş Uygulamaları
Propolisin plak oluşumu ve dişeti iltihabı üzerindeki etkilerini incelemek üzere 60 öğrenci gruplara ayrılmıştır. Sonuçlar, propolisin oral hijyeni sağlamada yardımsı uygulama olarak faydalı olduğunu göstermiştir.
Klinik çalışmalar, propolis ağız yıkama çözeltisinin (1:5 su ile seyreltilmiş) diş eti kanaması ve periodontal rahatsızlıklarda önemli gelişme sağladığını göstermiştir. Hastalar, plak oluşumu ve dişeti ağrısı açısından değerlendirilmiştir.
Bir klinik çalışmada, propolis ve çinko oksitle hazırlanan dolgu, 150 hastanın diş oyuklarına indirekt olarak, 50 hastaya ise direkt olarak kaplanmıştır. Sonuçlar, propolisle hazırlanan dolgunun çinko eugenat ile aynı etkiyi gösterdiği ve kalsiyum hidroksit bazlı dolgulardan daha iyi iyileştirici etki gösterdiği ortaya konmuştur.
Propolisin diş eti kanaması ve oral mukoza üzerindeki etkilerini incelemek üzere yapılan klinik çalışmada ise yara izi kalması açısından daha olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Bir diğer çalışmada ise diş eti iltihaplanmasında da benzer sonuçlar elde edilmiştir. Propolisin kemik yenilenmesi ve anestezik etkilerinden dolayı kanal tedavisinde kullanılması tavsiye edilmiştir.

Yara Tedavisi ve Doku Yenilenmesi
23–98 yaş arası tipik açık yarası bulunan 64 hastaya propolis içeren merhemler uygulandı. Yaralı bölgeye her gün propolis içeren merhem uygulandı, ayrıca yara çevresine antibiyotik merhemler sürüldü. Bu uygulama 4–12 hafta sonunda sonlandırıldı. Tedavi sonucunda 19 hastada hiçbir klinik gelişme gözlenmedi, diğer hastalarda ise önemli gelişmeler gözlendi.
Propolis, yaraları enfekte olmuş hastalara uygulandığında, iyileşme sürelerinin arttığı ve aynı zamanda enfeksiyonun azaldığı gözlenmiştir. Yara bölgesindeki bakterilerin yarısını 4 günde ortadan kaldırılmıştır.
Propolisin yaralar ve yanıklar üzerindeki etkileriyle ilgili çalışmalar sonucunda, kontrol denekleriyle karşılaştırıldığında, iyileşme hızının %80 attığı gözlenmiştir. Yanık, temiz yara ve enfekte olmuş yarası olan 229 hastaya %2 ve %8 propolis içeren krem uygulanmıştır. Hastaların %18’inde yüksek konsantrasyon 9. günde etki gösterirken, düşük konsantrasyonda propolis içeren krem %1.8’inde 16. günde etki göstermiştir.
Yara ve yanıklara uygulanan düşük konsantrasyonlu krem ortalama 11 günde, iltihaplı yaralara 11 günde, enfekte olmuş yaraların %67’sine ise ortalama 38 günde iyileştirici etki göstermiştir.

Kulak Enfeksiyonları

İç kulak iltihabı, dış kulak iltihabı ve benzer kulak rahatsızlığı olan 126 hasta üzerinde %5-10 propolis çözeltileri denenmiştir. Bütün rahatsızlıklar için propolisin iyileştirici etkisi olduğu belirtilmiştir (Matel ve ark. 1973). Propolis ayrıca kulaktaki akut rahatsızlıklara karşı da pzitif etki göstermiştir.

Sindirim Sistemi Rahatsızlıkları

Bağırsak paraziti şikayeti olan 138 hastaya %10-20’lik propolis ekstraktı uygulanmıştır. Çocuklarda düşük dozun tedavi edici etkisi olduğu gözlenmiştir. Yetişkinlerde ise %20’lik propolis ekstraktının, tinidazol ve anti protozoa ilaçlarıyla aynı dozda etki gösterdiği bulunmuştur. Propolis, Danimarka’da ülser ve Crohn hastaları üzerinde denenmiştir. Propolis ekstraktının ülser üzerinde etkili olduğu fakat Crohn hastalığına etkisi olmadığı bulunmuştur.

Bağışıklık Sistemi Bozuklukları
Bağışıklık sistemi bozukluğu olan iki hastaya propolis, esberitox N ve kalsiyum-Magnezyum kombinasyonu uygulanmış ve bağışıklık sisteminde ve klinik durumlarında olumlu gelişmeler elde edilmiştir.

İltihaplanmalar

Aseptik necrosis hastası olan 22 hastaya düzenli olarak propolis enjekte edilmiş, 32 hastaya ise aynı şartlarda normal tedavi uygulanmıştır. Propolis tedavisi uygulanan hastalarda diğerlerine göre belirgin gelişmeler gözlenmiştir.
Vajina ve uterus iltihaplanması şikayeti olan 90 hastaya %3’lük propolis etanol ekstraktı uygulanmış ve %50’den fazlasında olumlu gelişmeler sağlanmıştır.

Hastalıklara Karşı Etkiler

Doğal penisilin olarak adlandırılan propolisin antibakteriyel, antiviral, antiseptik, antifungal antibiyotik özellikleri bulunmaktadır. Bu koruyucu ve tedavi edici özellikleri tüm dünyada yapılan çalışmalarla açıklanmıştır.

Tüberküloz

Eski Sovyetler Birliği’nden V.H. Karinova ve E.l. Rodionova farklı türlerde ve aşamalardaki 135 tüberküloz hastasıyla çalışmışlardır. Hastaların yaş aralığı 6 ile 50 arasındaydı. Hastalara, alınan tepkiye göre, günde 3 kez, 4 ile 10 ay arasında propolis uygulanmıştır. Çalışma sonucunda 12 hasta haricinde bütün hastaların iyileştiği gözlenmiştir. Bu 12 hastanın ise böbrek tüberkülozu olduğu tespit edilmiştir.

Ülser

Romanya’da Dr. A. Vasilca ve Dr. Eugenia Milcu propolisin ülser üzerindeki tedavi edici özellikleri üzerinde çalışmışlardır. 34 kronik ülser hastasına 4 hafta boyunca propolis ekstraktı verilmiştir. 28 hasta tamamen iyileşirken 6 hastada önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bazı hastalara doku biyopsisi uygulanmış ve propolisin yenileyici etkisi gözlenmiştir.

Mitoz

N. Popovic ve N. Oita adındaki Romanyalı medikal araştırmacılar, propolisin hücre bölünmesi üzerindeki etkileri ile ilgili bir bildiri yayınlamışlardır. Araştırmacılar, dokunun hiçbir zaman tamamen kanserli hale gelmediğini, her zaman sağlıklı hücrelerin bulunduğunu ve normal hücrelerin aktivitelerinin kanserli hücreler tarafından etkilendiğini belirtmişlerdir. Propolisin kanserli hücreleri durdurarak normal hücrelerin aktivitesini arttırdığını ve dokunun normal hale gelmesini sağladığını ortaya koymuşlardır.

Kolit

Bulgaristan’dan Dr. S. Nikolov ve arkadaşları, propolisin akut ve kronik kolit üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Çalışmaya, yaşları 20 ile 65 arasında değişen 45 hasta katılmıştır. Hastalara günde üç defa yemeklerden önce propolis ekstraktı verilmiştir. Sonuçta toplam 43 hastada olumlu sonuç elde edilmiştir. Bunlardan 26’sında çok iyi, 12’sinde iyi, kalanları ise memnuniyet verici şekilde iyileşme gözlenmiştir. Sadece iki hastada herhangi bir gelişme gözlenmemiştir. Çoğu hastada yedinci günde iyileşme başlamış ve on dokuzuncu ya da yirminci günde tamamen iyileşme görülmüştür.

Bağışıklık Sistemi
Propolisin en çok araştırılan ve yaygın olarak kabul edilen özelliği, bağışıklığı arttırıcı özelliğidir. Propolis doğal, salgı bezlerini aktive eden geniş spektrumlu antibiyotiktir. Propolis sadece enfeksiyonları engellemenin yanında, onları vücuttan temizler.
Çok sayıda deneyle ortaya konduğu gibi propolis bakterileri, virüsleri, mantarları ve hatta penisiline dayanıklı staphlococcus’u ortadan kaldırır.
Propolis virüslere karşı çok güçlüdür. Bu etki propoliste bulunan bioflavanoidlerin koruyucu etkisi sayesinde gerçekleşmektedir. Virüsler, proteinlerin dış kısmına yerleşirler. Eğer engellenmezse, bu tehlikeli ve enfekte edici madde, taşıyıcı organizmada serbest kalır. Maalesef böyle bir durumda, enzimler sayesinde protein dış kısmını parçalarlar ve böylece zararlı madde sistem içerisine yayılır. Sistemde propolisin bulunması durumunda ise bu durum gerçekleşmez. Bioflavanoidler proteinin dış kısmını parçalayan enzimleri inhibe eder ve viral maddeyi içeriye hapseder. Aynı flavanoidler, virüsün etrafını kaplayarak aktivitesini engellerler. Bioflavanoidlerin varlığında taşıyıcı, virüslere karşı bağışıklık kazanmış olur.
Diğer bir yol ise propolisin fagosite aktivitesini güçlendirerek bağışıklık sistemine yardımcı olur. Fagositler, mikroorganizmaların etrafını sarar, içine alır ve sindirerek ortadan kaldırırlar. Propolis sayesinde gerçekleşen bu etki, birçok Sovyet ve Avrupalı bilim adamı tarafından gözlenmiş ve yayınlanmıştır.
Propolis’in yan etkisi var mı?
Propolis ürünlerinin doğrudan bir yan etkisi bulunduğuna dair herhangi bir kanıt yoktur. Ancak içerisinde polen bileşenleri taşıdığından, alerjik bünyeli kişilerde kullanımında dikkatli olunması gerekir. Bilhassa alerjik dermatit tipi yan etkiler görülebilmektedir. Görülebilme sıklığı yüzde 1.2-6.6. Yani ortalama her yüz kişiden beşinde bu tip şikayetler söz konusu olabilir.
Propolis taşıyan ilaçların yanı sıra kozmetik ürünlerde (şampuanlar, saç kremleri, dudak çatlamasına karşı kullanılan rujlar, diş macunları) yer alması nedeniyle, uzmanlar dikkatli olunmasını ve önceden alerji testi yapılmasını önermektedirler. Ancak yukarıda da değindiğimiz gibi propolis oldukça pahalı bir ürün olduğundan ‘propolisli’ diye reklamı yapılan ürünlerde bile kullanılması gereken miktarın çok altında bulunmaktadır. Dolayısıyla tehlike söz konusu değildir.
Ticari Olarak Kullanımı
Ham propolis, arıcılar tarafından toplandıktan sonra, kullanılabilir ekstraktlar haline getirilir.Propolis piyasada şu formlarda sunularak satılmaktadır:
1. Sıvı /ekstrakt /tinktur: En yüksek tedavi edici formdur. Kansere karşı koruyucu olarak bile. Su içerisine birkaç damla damlatılarak kullanılabilir.
2. Tablet: Propolis tek başına ya da polen ve arı sütü karıştırılarak hazırlanan tabletler besleyici olarak kullanılabilir.
3. Sağlık, kozmetik ve besin ürünlerine ek olarak:
4. Şekerler-sakızlar: Propolis bu ürünlerde tatlandırıcı veya ağız enfeksiyonlarına karşı kullanılabilir.
5. Boğaz pastil ve damlaları: Hızlı ve etkili çözüm sağlar.
6. Burun spreyi, burun damlası ve boğaz spreyi
7. Diş macunu: Enfeksiyonlara, diş abselerine, çürüklere, ağız kokusuna, diş beyazlatılmasına yardımcı olur.
8.Cilt ve kozmetik kremleri, balzamları: Cilt sağlığı ve koruması için kullanılır. Ayrıca bu ürünler kesik, abse, yara ve yanıklara uygulanır.
9. Şampuan: Koruma ve kepeğe karşı.
10. Sabun: Güçlü koruma.
11. Ballı karışımlar…
Rabbimiz, Nahl-68’de balarısına vahyetmiş ve asırlardır insanlığın hizmetinde, aynı düzende bizlere örnek teşkil edecek şekilde hep çalışmışlar… Çalışmaya da devam etmekteler…
Doğaya ve doğala dönmeye çalıştığımız bugünlerde, yüzyılımızın mükemmel doğal ilacından en güzel şekilde istifade edebilmemiz temennisiyle…
Sıhhatle ve sevgiyle kalın…

Nazan Başoğul, 12/28/2010

Hiç yorum yok: