28 Kasım 2010 Pazar

SAYIN BAKAN VE İYİ DOKTORA İTHAF

Sanal alemde gezinirken arıcılığın söz konusu olduğu yerlerde ismine sık rastlanan bir arıcının formuna rast geldim.Formu şeyle bir gezdikten sonra birkaç isimin ön plana çıktığı özellikle ikisinin marka olduğunu bildiğim bir form olduğunu görünce üstatların ilminden istifade için üye olmaya karar verdim.Üye formunu doldurduktan yarım saat sonra siteye girişimin yasaklandığını gördüm. Bir teknik arıza olsa gerek diyerek bir başka kanaldan formun bir numarasına bir mesaj yazdım. İkinci mail adresimle yenden form doldurdum sonucu beklemeye başladım.
Ertesi gün sabah saatlerinde telefonum çaldı.Arayan Gebze’de n formun bir numarası.Hakkımda araştırma yaptığını telefonumu da bu araştırmalar neticesinde bulduğunu söyledikten sonra form konuları ve arıcılık gündemi ile ilgili 50 dakikalık bir görüşmemiz oldu.Görüşme esnasında tanınan bir çok arıcı hakkındaki düşüncelerini de aktardı. Hiç birisine müsbet yaklaşmıyor hepsi tu kaka idi.Hiç iyi arıcı yoktu. Hepsi kusurlu ve ayıplı idi.Bütün bunları çok ilginç bulmakla birlikte o onun düşüncesi.Kimsenin ne düşündüğüne ve nasıl düşüneceğine biz karar vermeyeceğimize göre kendisi bilir dedik.Ama usta bir arıcıyla konuşmanın ,arıcılık dünyasıyla ilgili bilgiler edinmenin verdiği sürüruyla birlikte bazı yönlerden de faydalı bulduğum mülakatın ardından forma üyeliğimiz gerçekleşti.
Müsait ilk fırsatımızda bazı paylaşımlarda bulundum. Ertesi gün tatildi.Akşamki paylaşımlarımıza verilen cevaplara cevaplar yazdıktan sonra forma çeşni katmak, zayıf olan muhtevayı zenginleştirmek düşüncesiyle peş beşe yirmi kadar konu açıp paylaşımlarda bulundum.Hiç planlamadığım halde apiterapi yönü ağırlıkta olan paylaşımlarda bulunmuşum.Polen ve propolis ile ilgili arşivimde saklı olan bilgileri sunmam sitenin muteber doktorunu harekete geçirdi, muhalif bir yazı ekledi. Ben eklediğim makalenin bilimsel kaynaklarını ekledim. Bir baktım dr yazımı sildi.Peşinden siteye girişim engellendi.
Teknik arızamı yoksa gerçek mi olduğunu anlamak için “bir numaraya” telefon açtım. Baktım kendince haklı nedenlerini sıralıyor dinledim görüşlerine saygı duyduğumu ama katılmadığımı ifade ettikten sonra vedalaşarak telefonu kapattık.
Bu gün sitelerine ziyaretçi olarak girdiğimde isim vermemiş ama bana göndermelerde bulunarak “ gündemde kalmak düşüncesiyle “peş peşe kopyala yapıştır cinsinden paylaşımlarda bulunduğumu belirtmiş.
Mü’min hüsn-ü zanna memurdur.Su-izan inancımızda haramdır.Niyetimizi telefon görüşmemizde belirtmemize rağmen ısrarla düşünmediğimiz bir konuda itham etmesini yakışıksız bulduğumu , kendisine uzatılan dost elini yumruk sanan bir bir karakterden ancak bu tür bir yaklaşım beklenilebileceğini ifade etmeden geçemeyeceğim.
Erdal ODABAŞ’IN REKLAMA DA GÜNDEMDE KALMAYA DA HİÇ İHTİYACI YOKTUR.
Ne iyi doktor ne de sayın bakan nereden bilecekler ki ben bir ulusal bir gazetede her gün istisnasız kültürel faaliyetlerde bulunuyorum.Ciddi mesleki dergilerde sayısını hatırlamadığım kadar makale ve bulmacalarım yayınlanmış.Ulusal bir yarışmada üçüncü olarak makale dalında ödül kazanmışım.Üç tane kitabım Türkiye’nin en köklü yayın evi tarafından basılmış.Mahalli basındaki çalışmalarımız dan söz etmeye bile gerek yok.

Elhamdulillah, iki senedir ortalama 30 kovanımın balını Eylül ayında bitirmekteyim.Temmuzda hasat yap, Eylülde yok sat kaç tane arıcı bunu gerçekleştirebilir ki?Daha şimdiden 2011 yılı balları için 17 kişi sim ve telefon bırakmış.
Ne zorum var ki senin 350 üyesi olan birçoğu d a üye olmaktan başka bir şey yapmamış formunda gündemde kalmaya çalışacağım. Benim 14 Temmuz 2010 da kurulan fecebook’taki gurubumda bile senin sitenin iki misli üyesi var. Muhtevası senin formuna beş basar.İki tane blogum bir tane web sitem var,her gün yüzlerce ziyaretçi çekiyorum.
Benimle olan 24 saatlik münasebetinizden anladım ki sizi terk edenler boşunu terk etmemişler.Elinizdeki karayı sağa sola sürüp duruyorsunuz ama bu arada ellerinize de dikkat ediniz.

ORGANİK POLEN


Tıpkı balda da olduğu gibi en güvenilir ürün organik sertifikası almış polendir.Organik sertifikası olmayan polenlerin nereden toplanıldığı belli değildir.Piyasada genellikle ucuz fiyatlı kültür bitkisi polenleri bulunmakta aktarlar bunları polen niyetine müşteriye sunmaktadırlar.Kültür bitkileri malum, kanola, ayçiçeği, pamuk vs gibi tarla bitkileridir.Tarlalarda ekilen ürünle ilgili zararlılarla mücadelede bir çok kimyasal madde kullanılmaktadır.Bu kimyasallardan bitkiden polene ve nektara geçmektedir.
Bir diğer olumsuzluk ise kültür bitkilerinden elde edilen polenler çeşitlilik açısından fakirdir.Eğer yörede hakim bitki ay çiçeği ise polen yalnızca ayçiçeği poleni olmakta diğer bitkilerden katkı olsa bile kayda değer bir yekun teşkil etmemektedir.Dolayısı ile de ne kadar düzenli polen tüketilirse tüketilsin istenilen sonuç ve hayat kalitesine ulaşılamamaktadır.
Organik polenlerde ise arıların tarlalardan polen toplama ihtimali ortadan kaldırılmakta en yakın ekili alanın üç km uzakta olması amir yönetmelikçe birinci şart olarak öne sürülmektedir.Ayrıca arılar binlerce kır çiçeğini ziyaret etme şansı buluyorlar, her birinden ayrı ayrı polen toplayarak temiz, doğal ve risk barındırmayan polenlerini kovanlarına taşıyorlar.Bu temizlik ve doğallık o k adar ileri derecede dir ki, arıların konuçlandırıldığı mekanın bir km yakınından ana yolların geçmesi yasaktır.Arılar hiçbir yerleşim merkezini ve zirai faaliyetin yapıldığı mekanı göremezler.Tamamen tabiatın tertemiz bağrından polen toplamaları üzerine endekslenmişlerdir. Bu şekilde hassas davranılarak eksoz ve baca gazlarından bile gelecek kimyasalların etkisinden korunmuş organik ürünlerin kalitesi , kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Kirletilmemiş doğadan temiz ürünlerdir, organik ürünler.

ORGANİK ARICILIK YÖNETMELİĞİ

Organik arı yetiştiriciliği

Madde 21 — (Değişik:R.G.-25/10/2008-27035)

Organik arı yetiştiriciliği kuralları aşağıda belirtilmiştir.
a) Arıcılık ürünleri, bu Yönetmelik hükümlerinin asgari bir yıl uygulanması kaydıyla organik ürün olarak pazarlanabilir.
b) Irk seçiminde, arıların yerel koşullara adapte olabilme kapasitesi, dayanıklılıkları ve hastalıklara karşı dirençleri göz önüne alınmalıdır. Apis mellifera türünün ırkları ve yerel ekotipleri tercih edilmelidir.
c) Kapasite artırımı, kolonilerin bölünmesi veya organik arıcılık yapan diğer işletmelerden oğul veya kovan alınabilir.
d) Yetkilendirilmiş kuruluşdan önceden izin alınması kaydıyla, işletmenin sahip olduğu konvansiyonel arı kolonileri, organik arıcılığa geçiş amacı ile kullanılabilir.
e) Bu Yönetmelik hükümlerine göre üretim yapmayan arıcılardan sağlanan arı oğulları, bir yıllık geçiş süreci içerisinde kullanılabilir.
f) Sağlık veya felaket nedenleriyle yüksek hayvan ölümlerinin olması durumunda ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun kovanların mevcut olmaması halinde, geçiş sürecine tabi olmaları kaydıyla, yetkilendirilmiş kuruluş tarafından kovanların yeniden oluşturulmasına izin verilebilir.
g) Kolonilerin yenilenmesi amacıyla, bu Yönetmelik hükümlerine uygun olmayan, yılda % 10 oranında ana arı ve oğul organik üretim yapılan kovanlara yerleştirilmeleri kaydıyla, organik üretim yapılan birimlere alınabilir. Bu durumda geçiş süreci uygulanmaz.
h) Kovanların yerleşimi aşağıdaki hususlara uygun olmalıdır;
1) Arılar için yeterli miktarda doğal nektar, balözü ve polen kaynağı bulunmalı ve suya erişim imkanı olmalıdır.
2) Üretim bölgesinin 3 km yarıçapı içerisinde bulunan nektar ve polen kaynakları, organik olarak üretilen ürünlerden, doğal veya arıcılık ürünlerinin organik olma niteliğini etkilemeyecek bitki örtüsünden oluşmalıdır. Bu alanda yeteri miktarda polen ve nektar bulunamaması halinde, üreticinin arılarını yukarıdaki şartlara uygun olmayan bir alana nakletmesi durumunda, üretimini organik tarım usul ve esaslarına uygun yapmak kaydıyla ürün elde eder ve bu ürün organik olarak değerlendirilemez. Söz konusu kovanların belirtilen bölgeye tekrar nakledilmesi halinde geçiş süreci uygulanmaz. Yukarıda belirtilen yarıçap içerisinde, aynı üretici tarafından, organik ve konvansiyonel arıcılık birlikte yapılamaz.
3) Kovanlar; kirlenmeye yol açması muhtemel olan, kent merkezleri, otoyollar, sanayi bölgeleri, atık merkezleri, atık yakma merkezleri gibi tarım dışı üretim kaynaklarından yeterince uzak olmalıdır. Kontrol kuruluşları ve/veya birimleri bu koşulun sağlanması için gerekli tedbirleri almalıdır.
Yukarıdaki koşullar çiçeklenmenin olmadığı alanlarda veya kovanların uykuda olduğu kışlama döneminde uygulanmaz.
ı) Üretim sezonu sonunda arıların kışı geçirebilmesi için kovanlarda yeterli miktarda bal ve polen bırakılmalıdır.
j) İlkbahar döneminde arı kolonilerinin beslenmesinde organik bal kullanılır. İklim koşullarının balın kristalleşmesini hızlandırdığı durumlarda, beslemede organik metotla üretilen bal yerine organik metodlarla üretilen şeker şurubu veya organik şeker melası kullanılmasına yetkili kuruluş tarafından izin verilebilir. Besleme ile ilgili olarak kayıtlara, ürünün tipi, uygulama tarihi, miktarı ve kullanıldığı kovanlara dair bilgiler yazılır. Besleme işlemi son bal hasadı ile müteakip nektar veya balözü döneminden önceki 15 gün arasında yapılır.

k) Arıcılıkta hastalıkların önlenmesi için;

1) Dayanıklı uygun ırklar seçilmelidir.

2) Ana arıların düzenli olarak yenilenmesi, her hangi bir anomali tespiti için kovanların sistematik olarak kontrolü, kovanlardaki erkek arı gözlerinin kontrolü, düzenli aralıklarla malzeme ve teçhizatın dezenfekte edilmesi, kirlenmiş maddeler veya kaynaklarının imha edilmesi, balmumunun düzenli olarak yenilenmesi ve kovanlarda yeterli miktarda polen ve bal bırakılması gibi hastalıklara karşı direnç artırıcı ve enfeksiyon önleyici pratiklerin yapılması gerekir.

l) Koruyucu önlemlere rağmen, koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı kovanlarda izole edilmelidir. Bu Yönetmeliğe uygun arıcılıkta kullanılacak veteriner ilaçları aşağıdaki prensiplere uygun olmalıdır;

1) Bakanlıkça ruhsatlandırılmış olmalıdır.

2) Tedavi edici etkilerinin öngörülen tedaviye uygun olması kaydıyla kimyasal bileşimli ilaçlar yerine fitoterapik veya homeopatik tedavi yöntemleri kullanılmalıdır.

3) Yukarıda bahsedilen ürünlerin kullanımı, kolonileri tehdit eden hastalık veya istilacıların yok edilmesinde etkili olmaması durumunda, yetkilendirilmiş kuruluşun sorumluluğunda, kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılabilir. Ancak koruyucu amaçlı kimyasal bileşimli ilaçların kullanımı yasaktır.

4) Arı zararlısı Varroa için; formik asit, laktik asit, asetik asit, oksalik asit ve mentol, timol, okaliptol veya kafur kullanılabilir. Bu ürünler kullanıldığında kolonilere bir yıllık geçiş süreci uygulanmaz.

5) Kovanlarda zararlı mücadelesinde bu Yönetmeliğin Ek-1’de yer alan B. Bitki Koruma Maddeleri başlıklı bölümdeki ürünler kullanılır.

m) Tedavi, kimyasal bileşimli ilaçlar ile yapılırsa, bu dönem içerisinde tedavi altındaki koloniler izole edilmiş bir bölgeye alınır, tedavi sonrası kovanlardaki balmumları alınır ve yerine organik balmumu veya boş çerçeve konulur. Bu kolonilere bir yıllık geçiş süreci uygulanır.
n) Veteriner ilaçlarının uygulandığı zamanlar; aktif farmakolojik madde de dahil ürünün tipi, konulan teşhis, dozu, uygulama şekli, tedavi süresi ve ilacın yarılanma süresi açıkça kaydedilmeli ve ürünler organik ürün olarak pazarlanmadan önce yetkilendirilmiş kuruluşa bilgi verilmelidir.
o) Organik arıcılıkta bakım, idare pratikleri ve kayıtları aşağıdaki gibidir;
1) Arıcılık ürünlerinin hasat edilmesi esnasında petekler içerisindeki arıların yok edilmesi yasaktır.

2) Ana arının kanatlarını kesmek gibi işlemler yasaktır. Ana arıların değiştirilmesi esnasında eski ana arının öldürülmesine izin verilir. Yalnızca Varroa bulaşan erkek arı gözlerinin yok edilmesine izin verilir.

3) Bal hasadında kimyasal sentetik sinek kovucu maddelerin kullanılması yasaktır.

4) Kovanların yerleştirildikleri alanlar kovan bilgileri ile birlikte kaydedilmelidir. Kovanlar bulundukları yerden başka yere yetkilendirilmiş kuruluş bilgisi dahilinde taşınır.

5) Arıcılık ürünlerinin üretimi, hasadı, işlenmesi ve depolanması esnasında kolonilere uygulanan koruyucu önlemler ve tedaviler kayıt edilmelidir.

p) Arıcılıkta kullanılacak materyallerin ve kovanların özellikleri;

1) Kovanlar çevreye ve arıcılık ürünlerine risk getirmeyen doğal malzemelerden yapılmalıdır.

2) Kovanlar kimyasal boyalarla boyanamaz. Propolis (reçine), balmumu ve bitki yağları gibi doğal ürünlerle kaplanabilir.

3) Yeni çerçeve için balmumu organik üretim yapan birimlerden sağlanmalıdır. Arıcılığa yeni başlandığında veya geçiş sürecinde organik olarak üretilen balmumunun pazarda mevcut olmaması durumunda, organik üretim biriminden alınmayan balmumunun kullanılmasına, analizlere dayanarak yetkilendirilmiş kuruluş tarafından izin verilir.
4) Üzerinde yavrulu gözler bulunan çerçevelerden bal sağımı yapılamaz.
5) Çerçeve, kovan, petek gibi malzemeleri zararlılardan korumak amacıyla yalnızca bu Yönetmeliğin Ek-8’indeki ürünlerin kullanılmasına izin verilir. Buhar veya doğrudan alev gibi fiziki uygulamalara da izin verilir.
6) Arıcılıkta kullanılan malzemelerin, binaların, teçhizatın ve kapların veya ürünlerin temizlenmesinde ve taşınmasında yalnızca bu Yönetmeliğin Ek-8’indeki maddeler kullanılabilir. Arıların taşınması sırasında hayvanlara stres yaratmaktan kaçınılır.
7) Karantina tedbirleri uygulanan ve uçakla ilaçlama yapılan alanlarda organik arıcılık yapılamaz.
8) Kovanların taşınması, depolanması, pazarlanmasında ve organik arı ürünlerinin, üretilmesi, işlenmesi, taşınması, ambalajlanması, etiketlenmesi, depolanması ve pazarlanmasında bu Yönetmeliğin İkinci Kısım, Dördüncü Bölüm hükümleri uygulanır

ORGANİK BAL KARA KOVAN BALINI TAHDINDAN EDİYOR


Halkımızda bir kara kovan balı hastalığıdır tutturmuş gidiyor.Normal balların fiyatının iki üç katına satılan kara kovan ballarına insanımız gözünü kırpmadan adeta saldırıyor.
Sebep:
Karakovan balı…
Ne var bu karakovan balında da bu kadar rağbet görüyor?Bir artısının dışında hiç bir şey..
Ne dir o artı?
Eğer artı denebilecekse kara kovan ballarında arı peteğini kendisi örer. Yani kalıpta basılmış temel petek kullanılmaz.
Hepsi bu?Başka yok
Vatandaşın esas sorması gereken sorular orta yerde dururken eğer kara kovan balı ise açık vermesi çok anlamsız…
Arı zararlılarıyla hangi ilaçları kullanıldığına, bu ilaçların kovanda çok önem verilen petekte kalıntı bırakıp bırakılmadığına dikkat edilmez.Bu üretimler son derece kontrolsüz ve insan sağlığını doğrudan tehdit eden riskleri barındırdığına dikkat edilmesi gerekir. Kara kovan balı üreticileri arılarının ilaçlanmış, gübrelenmiş bahçe ve tarlalara gitmesine engel olamazlar.Buralardan beslenen, nektar ve polen getiren arılar buralardaki kimyasal kalıntıları da petek gözlerine taşımaktadırlar.sahibinin şeker vermesini engeleyecek hiçbir engeleyici otorite bulunmamaktadır. Yerleşim mekanlarına, tuvalet ayaklarına arıalrın gitmesine kimse engel olamaz.Çünkü denetimsizdir.Yalnızca peteğini arı üretiyor diye bu kadar riski göze almaya değmez.
Diğer taraftan organik arıcılıkta önce arıların ZİRAAT ALANLARINDAN,KİMYASAL TESİSLERDEN, ÇÖPLÜKLERDEN UZAK bir mekana yerleştirilmesi sağlanır.Organik arıcılıkta arılara şeker verilemze.Arılar yerleşim yerlerinden ve her türlü risk oluşturan mekanlardan en az 3 km uzak olmak zorundadır. Arı kendi balıyla beslenir ve kendi peteğini kendi yapar.Arıların marifetiyle insan sağlığını tehdit eden en ufak bir risk bulunmayacak ortam hazırlandıktan sonra,arı zararlılarıyla mücadelede kullanılacak ilaçlarında organik olmasına, insan sağlığını tehdit etmemesine yönelik tetbirler alınır.Alınan tedbirler ve yapılan uygulamalr defalarca denetlenir en sonunda tahlile tabi tutulur.Denetleme ve tahlillerin neticesinde ürün gerçekten organik ise(YANİ İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN UNSURLAR YOK İSE) üreticiye organiktir belgesi verilir. Bütün bu işlemler yapılırken her şeyin kusursuz olması halinde bile ilk yıl organiğe geçiş belgesi verilir.
Böylesine kılı kırk yaran uygulamalar ve denetimlerden geçen organik arı ürünlerini(bal,polen, propolis, arı sütü)halkımızın hizmetine sunmanın heyacanını ve mutluluğunu şimdiden yaşıyoruz.