26 Aralık 2010 Pazar

ARILARDA ÜSTÜN IRK VAR MIDIR?

Daha Ocak ayına girmeden arıcılar bahar moduna girmeye başladılar.Bunda havaların iyi gitmesi başlıca faktör.Gelen soruların konuları arıcılarımızın en azından zihnen baharı görmeye başladıklarını gösteriyor.Ama henüz erken.”Arı almak istiyorum hangi ırkı tercih etmeliyim? Filan ırk çok iyi imiş sizin düşünceniz nedir?” şeklinde ki sorular yoğunlaştı.
Öncelikle Aralık sonu itibariyle arı alınamayacağına göre en az üç ay beklememiz gerekmekte.Kovanların rahat muayene edilebileceği,arıların genel durumunun görülerek alınabileceği Mart, Nisan aylarını beklememizde fayda var..
Filan ırk diğerlerinden üstün şeklinde yargı yersiz ve anlamsız.Bilimsel gerçeklerle örtüşür yanı yok.Ancak diğer ırklarda kıyaslandığında kendi yöresinde üstün performans gösteren ırklar mevcuttur.Tabi arıcılarımız bu anlayışa kendiliğinden gelmediler.O halde ne oldu da üstün ırk furyası aldı başını gidiyor?
Özellikle bazı ana arı üreticileri, kendi ürettikleri ırkların rakipsiz şampiyon ırklar odluklarını arıcılık kamuoyuna dayatmaya çalışıyorlar.Bu arada iyi niyetli dürüstçe iş üretenleri tenzih ederiz.Maksadımız kimseyi töhmet altında bırakmak değildir.”Yarası olan gocunsun.” “Ticaret Ahlakı” diye bir şey var. Çok kazanmak adına arıcının ümit ve hayalleriyle oynamak ciddi ahlak zafiyeti olsa gerek.Bu gün arıcılık konusuna azıcık ilgi duyan herkes bilir ki en değerli ırk ve ya ekotip kendi içinde bulunduğu bölgenin coğrafik ve meteorolojik şartlarına uyum sağlamış genotiplerdir.Sanki böyle bir gerçek yokmuş gibi elinde bulunan ırkı bin bir gerçeği çiğneyerek insanları kandırmaya çalışmanın ne manaya geldiğinin izahını ben yapamam.İşin uzmanları bu tür davranış bozukluklarına hiç de hoş olmayan isimler vermekteler.
Bir çok bilimsel çalışma, her hangi bir ırkın kendi bölgesinden alınarak asıl bölgesiyle ciddi farklar bulunan bir başka bölgeye nakledildiğinde asıl bölgesinde gösterdiği performansı gösteremediğini ortaya koymaktadır.Bu gerçeğe rağmen “bütün arıcılar benim ürettiğim ırkla çalışmalıdır. Başka ırkla çalışırsanız hüsrana uğrarsınız.” gibi propagandalar üreten ve tüketen adına da talihsizliktir. Burada devlet otoritesine görev düşmektedir. Ör: Artvin’ de üretilen ana arıyı Muğla’ya , Muğla’da üretilenin Ardahan’a pazarlanmaması noktasında tedbirler geliştirmelidir.Her üretici kendi bölgesinin arısıyla çalışmayı ilke edinmeli, Tarım Bakanlığı bu konuda çıkaracağı bir yönetmelikle düzenleme getirmelidir.
İnsanımız bilmediği konularda kolay ikna olmaya hazır bir karakter göstermektedir.Bu onun temiz kalpli oluşundan , karşısındaki insanın kendisini aldatmayacağı ön düşüncesinden kaynaklanmaktadır.Ama gerçek öyle değil.Maalesef çok kazanma uğruna atılmadık takla döndürülmedik dolap kalmamaktadır.
Haddimiz olmadığı halde şahsımıza teveccüh göstererek bize sorular yöneltip kendi çapında doğru karar verme arayışında olan arıcı arkadaşlarımı tebrik ediyorum.Sorup soruşturmadan propagandaların cazibesine kapılarak arı almak çoğu kez hüsranla sonuçlanacak macera olmaktan öteye gitmez.Her arıcı arı almadan önce bilimsel kaynaklardan ya da bu konuda kariyer yapmış uzmanların kitaplarından konuya göz atarak bilinçlenmelidir. Hobici işletme sahiplerinin ise kendi ana arılarını kendileri üretmesi en isabetli yoldur.Son cümle; yöresel ekotip veya ırklardan asla şaşılmamalıdır.

Hiç yorum yok: