Bal arılar tarafından çiçek ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın arıların bal midesi denilen organlarında invertaz enzimi sayesinde kimyasal değişime uğramasıyla oluşan ve kovandaki petek hücrelerine yerleştirilen çok faydalı bir besindir. Nektar bala çevrilirken arılar sağladıkları invertaz enzimi sayesinde sakarozu inversiyona uğratarak früktoz ve glikoz şeklinde basit şekerlere dönüştürür ve fermantasyonun meydana gelmesini önleyecek miktarda suyunu uçururlar. Kovandaki hücrelere yerleştirilen ve üzeri mumdan bir kapakla örtülen bal arılarca sağlanan özel havalandırma sistemi sayesinde bildiğimiz tat ve kıvama gelir.
Balın rengi, şeker dengesi ve tadındaki farklılık tamamen toplanan nektarlardan kaynaklanmaktadır. Balın kokusu, çiçeklerdeki aromalı volatin yağı verir ki bu aynı zamanda çiçeklerin kokularını sağlayan yağdır. Bal üretimi çok büyük bir çaba gerektirir. Örneğin ½ kg ham nektarı toplamak için 900 arının bir gün boyunca çalışması gerekir. Toplanan bu nektarın ise ancak bir kısmı bala çevrilebilir. Çiçeklerdeki nektardan elde edilen balın miktarı tamamen getirilen nektarın şeker konsantresine bağlıdır.
KRİSTALLEŞME Her ne kadar sofralarda her zaman önemli bir yere sahip olsa da bal halkımız tarafından çok da iyi tanınan bir besin maddesi değil. Buna en önemli örnek olarak balın şekerlenmesi şeklinde adlandırdığımız kristalleşmeyi gösterebiliriz. Çiçek balı doğal ve saf olduğunda kristalleşir. Bu olay tamamen balın doğallığından kaynaklanır. Kristalleşmeye neden olansa balın içerisinde bulunan ve polen adı verilen çiçek tozlarıdır. Yurt dışında bal doğal yani kristalize haliyle tüketilir çünkü bütün gıda maddeleri doğal olduğunda faydalıdır. Her saf ve doğal çiçek balı bir süre sonra kristalleşir. Ancak çam, kestane, böğürtlen gibi salgı ballarında polen bulunmadığından kristalleşme de olmaz. Bilim adamları ve beslenme uzmanları ise balın çeşitli bitki ve tohumlarla karıştırıldığında daha faydalı olduğunu vurguluyorlar.
500 HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE KULLANILIYOR Öte yandan balın, pek çok hastalıkta koruyucu ve tedavi edici etkileri olduğu da, tıp uzmanlarınca kabul edilmekte. Uzmanlar balın, yaklaşık 500 hastalığın tedavisinde yardımcı olarak kullanıldığında, etkili olduğunu ifade ediyorlar.
BAL NELERE İYİ GELİR? Adale ağrıları, titremesi, uyuşmasının giderilmesine, Ağrı ve sancıların giderilmesine, Ağız yaralarının iyileştirilmesine, Akciğer hastalıklarının iyileştirilmesine, Bademcik iltihabının yok edilmesine, Bağırsak gazının, iltihabının giderilmesine, Baş, göğüs, karın ağrılarının giderilmesine, Baş dönmesinin giderilmesine, Bel ağrılarının giderilmesine, Beyin hastalıklarının iyileşmesine, felç ve sinir hastalıklarını gidermede, Cilt bozukluğunu, lekelerini gidermeye, Cinsel gücü artırmaya, Damar sertliğine, damar tıkanıklığını yok etmeye, Gözleri güçlendirmeye, Halsizliğin giderilmesine Hazmı kolaylaştırmaya, Hafızayı güçlendirmeye, İştah açmaya, Kabızlığın iyileştirilmesine, Kalp çarpıntısını gidermeye, Kanın temizlenmesine, Kemiklerin kuvvetlenmesine, Nezle ve grip hastalığının tedavisine, Öksürüğün, nefes darlığının, astım hastalığının tedavisine, Romatizma ve siyatiğin tedavisine, Sarılık hastalığının iyileştirilmesine, Sedef hastalığının giderilmesine
Balın rengi, şeker dengesi ve tadındaki farklılık tamamen toplanan nektarlardan kaynaklanmaktadır. Balın kokusu, çiçeklerdeki aromalı volatin yağı verir ki bu aynı zamanda çiçeklerin kokularını sağlayan yağdır. Bal üretimi çok büyük bir çaba gerektirir. Örneğin ½ kg ham nektarı toplamak için 900 arının bir gün boyunca çalışması gerekir. Toplanan bu nektarın ise ancak bir kısmı bala çevrilebilir. Çiçeklerdeki nektardan elde edilen balın miktarı tamamen getirilen nektarın şeker konsantresine bağlıdır.
KRİSTALLEŞME Her ne kadar sofralarda her zaman önemli bir yere sahip olsa da bal halkımız tarafından çok da iyi tanınan bir besin maddesi değil. Buna en önemli örnek olarak balın şekerlenmesi şeklinde adlandırdığımız kristalleşmeyi gösterebiliriz. Çiçek balı doğal ve saf olduğunda kristalleşir. Bu olay tamamen balın doğallığından kaynaklanır. Kristalleşmeye neden olansa balın içerisinde bulunan ve polen adı verilen çiçek tozlarıdır. Yurt dışında bal doğal yani kristalize haliyle tüketilir çünkü bütün gıda maddeleri doğal olduğunda faydalıdır. Her saf ve doğal çiçek balı bir süre sonra kristalleşir. Ancak çam, kestane, böğürtlen gibi salgı ballarında polen bulunmadığından kristalleşme de olmaz. Bilim adamları ve beslenme uzmanları ise balın çeşitli bitki ve tohumlarla karıştırıldığında daha faydalı olduğunu vurguluyorlar.
500 HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE KULLANILIYOR Öte yandan balın, pek çok hastalıkta koruyucu ve tedavi edici etkileri olduğu da, tıp uzmanlarınca kabul edilmekte. Uzmanlar balın, yaklaşık 500 hastalığın tedavisinde yardımcı olarak kullanıldığında, etkili olduğunu ifade ediyorlar.
BAL NELERE İYİ GELİR? Adale ağrıları, titremesi, uyuşmasının giderilmesine, Ağrı ve sancıların giderilmesine, Ağız yaralarının iyileştirilmesine, Akciğer hastalıklarının iyileştirilmesine, Bademcik iltihabının yok edilmesine, Bağırsak gazının, iltihabının giderilmesine, Baş, göğüs, karın ağrılarının giderilmesine, Baş dönmesinin giderilmesine, Bel ağrılarının giderilmesine, Beyin hastalıklarının iyileşmesine, felç ve sinir hastalıklarını gidermede, Cilt bozukluğunu, lekelerini gidermeye, Cinsel gücü artırmaya, Damar sertliğine, damar tıkanıklığını yok etmeye, Gözleri güçlendirmeye, Halsizliğin giderilmesine Hazmı kolaylaştırmaya, Hafızayı güçlendirmeye, İştah açmaya, Kabızlığın iyileştirilmesine, Kalp çarpıntısını gidermeye, Kanın temizlenmesine, Kemiklerin kuvvetlenmesine, Nezle ve grip hastalığının tedavisine, Öksürüğün, nefes darlığının, astım hastalığının tedavisine, Romatizma ve siyatiğin tedavisine, Sarılık hastalığının iyileştirilmesine, Sedef hastalığının giderilmesine
2 yorum:
Teşekkürler...
Bal mucizesi, Allah'ın varlığını ispat eden delillerden sadece birisi..
Tarçınla beraber kansere bile faydası ilmen ispatlıdır..
Yorum Gönder