12 Ağustos 2012 Pazar

Koloniye Ana Arı Nasıl Verilir?



    İlk önce kovanda ana arının olmadığından emin olmak için kovan açılıp kontol edilmelidir. Ana arının olmadığını anlamak için kovanda ana arı görülemiyorsa günlük yavru kontrolü yapılmalıdır. Günlük yavru yoksa muhtemelen ana arı da yoktur.

Kovandaki Bal Arısının günlük yavru şekli
Ana arısı olmayan kovanda arı kolonileri pek polen taşımaz, uçuş tahtası önünde telaşlı telaşlı sağa-sola hareket eder,kovan kapağını açıp kontrol sırasında kovan içinde büyük bir uğultu olur. Ana arısı olan kovandan gelen ses daha incedir. Arı  kolonisi düzenli çalışır ve dışardan düzenli olarak polen getirir. 

Düzenli polen taşıyan arı kolonisi resmi
    Ana arıyı kovana verirken ilk önce kovana gülsuyu veya sarımsak suyu verilip kovandaki eski ana arının kokusu giderilmelidir. Kovana koku verilirken doğal koku verilmelidir. Kimyasal maddelerle yapılan kokulardan ,parfümlerden kullanılmamalıdır. Kafesin içindeki yeni ana kafesiyle beraber kovanda 3-4 gün bekletilmeli,3-4 gün geçtikten sonra tekrardan kovan kontol edilmelidir.Kontrol esnasında kovanda yüksük denilen arıcıların tabiriyle ana memesi olup olmadığına bakılmalıdır. Şayet kovanda ana memesi varsa ana memeleri temizlenmeli yani ana memeleri iptal edilmeli veya alınmalıdır. Ondan sonra yeni ana arının bulunduğu kafeste kekin olduğu bölümün ağzı açılmalı ve kovan kapatılmalıdır. Yaklaşık 3-4 gün sonra kovan tekrar açılıp kontrol edilmeli acaba kovandaki koloni yeni ana arıyı kabul etmiş mi muhtemelen kabul etmiş olur. 

işçi bal arısının larva ve pupa hali
       Yeni ana arı verilen kovana ana arı yumurtlayana kadar asla şurup-şerbet verilmemelidir. Ana arı yumurtlamadan şurup verilirse işçi arılar ana arıyı yumurtlamaya zorlucaktır bu esnada ana arı yumurtlamazsa işçi arılar,ana arıyı öldürmeye teşebbüs edebillirler.Bundan dolayı ana arı yumurtlayana kadar şurup verilmemelidir. Arı keki verilebilir. Ana arı yumurtlamaya başladıktan sonra şurup verilebilir.

                  Ana Arısı Olan Kovana Yeni Ana Arı Vermek:
    
Kovandaki ana arı kısırlaşmış,seyrek yavru atmaya başlamış ve yaşlanmışsa bu kovana yeni ana arı verilmelidir.
   Yeni ana verilirken eski ana öldürülüp kovanın içine atılır veya tamamen dışarı atılılır. Eski ana kovandan alındıktan sonra işçi arılar yeni anaarı üretmek için günlük yavrudan hemen ana memesi takmaya başlayacaktır. Onun için kovana yeni ana verirken ilk önce kovana doğal koku verilmeli ve yeni ana arı,3-4 gün kafesin içinde kovanda bekletilmelidir. Kovanda muhtmelen yüksük şeklinde olan ana memeleri temizlenmelidir. Ana memeleri alındıktan sonra yeni ana arının bulunduğu kafesin kek bölümünün ağzı açılmalıdır. İşçi arılar kafeste bulunan keki iki-üç gün içinde yiyip ana arıyı kafesten çıkarırlar.
Anonim




www.aricilikmalzemeleri.web.tr

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Ana Arı Üretimi


Koloni sayısının artırılması için yapılan bölmelerde, ana veya oğul verme hazırlığı yapan kolonilerde ve anasız kolonilerde doğal koşullarda ana arı yüksükleri üretilmektedir. Bunların kullanılması ise kalitesiz ana arı yetişmesine, genotipin bozulmasına ve üretimin düşmesine yol açmaktadır. 
Kontrollü ana arı üretimi için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir (Miller yöntemi, Smith yöntemi, Alley yöntemi, Doolittle yöntemi). Bu yöntemlerin hepsi uygun damızlık seçimi, yüksük üretimi ve çiftleştirme aşamalarını kapsar.
Doolittle (Larva Transfer) Metodu
Ticari amaçlı ana arı üretimi için en fazla kullanılanıdır.
Günümüze kadar gelişerek gelen bu yöntemin esası; damızlık kolonilerden alınan peteklerdeki işçi arı gözlerinde bulunan uygun yaştaki larvaların özel gereçlerle alınarak önceden hazırlanmış olan temel yüksüklere aktarılmasıdır. Transferden (aşılama) önce, gerekli malzemeler ve kullanılacak koloniler hazırlanmış olmalıdır.
Temel yüksüklerin hazırlanması: Temel yüksükler, genelde bir tahta kalıp yardımı ile 8-9 mm çapında, 10 mm derinliğinde ve en az 1 mm kalınlıkta olacak şekilde saf balmumundan yapılır. Balmumu çift cidarlı mum eritme kabında eritilir. Ana arı yüksük kalıbı önce bir kap içinde bulunan suya ve ardından eritilmiş balmumuna 1 cm derinliğinde batırılır. İstenilen kalınlığa erişmek için işlem, mumun sıcaklığına göre birkaç kez tekrarlanır. Muma batırılmış yüksük kabı üzerine, önceden eritilmiş balmumu dökülüp hazırlanmış çıtanın üzerine konur. Eritilmiş balmumuyla çıtaya tutturulur. Bir süre bekletildikten sonra soğuk suya batırılır ve yüksük kalıbının çekilip alınmasıyla yüksük hazırlama işlemi tamamlanmış olur.
Taşıyıcı çerçeve: 
Boş bir çerçeve içerisine eşit mesafelerle genellikle 3 temel yüksük çıtası olacak şekilde hazırlanır. Bu çıtalar, kendi ekseni etrafında dönebilecek şekilde veya çerçeve içerisinde çıtaların yeri oyularak (birbirlerine geçmeli) hazırlanabilir. Çerçevedeki her bir çıtada 15 ana arı yüksüğü olmak üzere tüm çerçevede 45 yüksük bulunmaktadır.

Larva transfer kaşığı: 
Hazır olarak temin edilebildiği gibi çelik tellerin ucu yassılaştırılarak da
yapılabilir. Larva transfer kaşığının ucu larva ile birlikte bir miktar arı sütü alabilecek büyüklükte ve transfer
sırasında larvayı zedelemeyecek şekilde pürüzsüz olmalıdır.
Larva transfer (aşılama) işlemi: 
Larva transferi, yöntemin en önemli safhasıdır. Bu safhada damızlık kovanlardan 18-24 saatlik larvalar, larva transfer kaşığıyla zarar görmeyecek şekilde alınarak, önceden hazırlanmış temel yüksüklere transfer edilir. Aktarma sırasında transfer kaşığının yassı kısmı larvanın altına daldırılarak alınır. Larva bir günlük iken “c” şeklindedir. Transfer anında larvanın bu şeklini muhafaza etmesi sağlanmalıdır. Transfer edilecek larvaların yumurtadan yeni çıkmış bir günlük larvalar olmasına dikkat edilmelidir. Larvanın yaşıyöntemin başarısı üzerine doğrudan etkilidir. İki-üç günlük larvalar transfer edildiğinde larvaların yaşlı olması nedeniyle üretilen ana arıların kalitesi de düşmektedir. Aşılama öncesinde ana arı yüksükleri içerisine birer damla 1/1 oranında su ile seyreltilmiş arı sütü konulması, aşılama randımanını artırmaktadır. Aşılama işleminin sabahları nemli bir ortamda yapılmasında yarar vardır. Nemin % 55, sıcaklığın 28-32 °C arasında olması aranan ideal şartlardır. Ayrıca larvalar doğrudan güneş ışınlarına maruz bırakılmamalıdır. Kuruma ve üşüme söz konusu olmadan larvalar başlatıcı kovanlara verilmelidir.
Başlatıcı koloninin hazırlanması: Başlatıcı koloniler; ana arısı olmayan, 24-36 saatlik bol miktarda genç larvaya ve bunları besleyecek 5-15 günlük zengin işçi arı kadrosuna sahip, yüksek kaliteli polen ve bal bulunan güçlü kovanlardır. Aşılanan larvalar ilk 10 gün süresince bu kovanın genç işçi arıları tarafından beslenmektedir. Besine fazla ihtiyaç duyulması nedeniyle bu koloniye şeker şurubu verilmeli ve haftada bir defa genç larvalı ve genç işçi arılı çerçeveler takviye edilerek boş petekler alınmalıdır. Kolonide kuluçka sıcaklığının 30-35 °C ve kovan dışı çevre şartlarının da elverişli olması gereklidir. Başlangıç kolonilerinde
petek düzenlemesi mutlaka yapılmalıdır. Düzenleme ballı çerçeve; kapalı yavrulu çerçeve, genç larvalı çerçeve, transfer çerçevesi, polenli çerçeve, kapalı yavrulu çerçeve ve ballı çerçeveyi içerecek şekilde olmalıdır. Larva transfer edilen taşıyıcı çerçeve, genç larvalı ve polenli petek arasına konulmalıdır. Çünkü, genç larvaların salgıladıkları “yavru feromonu”; arı sütü veren genç işçi arıları aşılama çerçevesinin konulduğu alana toplayarak, transfer edilen larvaların gerekli miktarda beslenmesini sağlar. Polenli petek de yavruların gelişmesi için gereklidir. Başlangıç kolonisine genç işçi arıların yoğunluğuna paralel olarak 30-60 arasında değişen temel yüksük verilir. Larva transferinin 10. gününde larvalar bu kolonilerden alınarak çiftleştirme kolonilerine dağıtılır.
Çiftleştirme kovanlarının hazırlanması: Olgunlaşmış ana arı yüksükleri (ruşet) dağıtım işleminden 2 gün önce üretim kolonisinden alınmalıdır. Çiftleştirme kolonilerinin içine gerekli kek ve kabartılmış petekler yerleştirildikten sonra, normal kolonilerdeki genç işçi arılardan bir çıta arı ruşetler içerisine silkelenir ve arılıktan 5 km uzakta bir yere taşınır. Burada bir hafta beslendikten sonra tekrar arılığa getirilerek uygun yerlere yerleştirilir. Yerleştirme düzeni yapılırken çiftleşme uçuşundan dönen ana arıların kovanlarını şaşırmamaları için ruşetlerin belli yerlere, belli bir düzen içerisinde konulması gerekir. Çiftleştirme kolonilerinde kek sürekli olarak bulundurulmalıdır. Başlangıç kovanından alınan yüksükler sarsılmadan ve güneş ışığına maruz kalmadan her çiftleştirme kovanına bir tane verilmelidir. Yüksükler ruşetlere
verildikten iki gün sonra ana arı, yüksük tabanını yüzük şeklinde keserek çıkar.
Çiftleşme: 
Ana arı, ana yüksüğünden çıktıktan 3-5 gün sonra eşeysel olgunluğa ulaşır ve çiftleşme uçuşuna çıkar. Hava iyi değilse çiftleşme uçuşu 2 veya 3 hafta gecikeceğinden başarılı bir çiftleşme yapma olasılığı da azalır. Bu durumlarda ana arı çiftleşme uçuşuna çıkmadan önce 3-5 günlükken birkaç kez keşif uçuşuna çıkar. Çiftleşme bir günde tamamlanır. Ancak çeşitli sebeplerden dolayı ana arı yeterli spermayı toplayamamışsa ilk çiftleşmeyi takip eden günde tekrar çiftleşme uçuşuna çıkar. Yeterli miktarda sperma toplayan ana arı ömrü boyunca bir daha çiftleşme uçuşuna çıkmaz. Kovana dönüp yumurtladıktan sonra, oğul vermediği sürece kovandan dışarı çıkmaz. Çiftleşme; havanın açık, güneşli ve rüzgarsız olduğu günlerde genellikle öğleden sonra 14:00-16:00 saatleri arasında 10-30 metre yükseklikte gerçekleşir. Ana arı çıkardığı sesler ve ürettiği
feromonlar sayesinde erkek arıları cezbeder. Erkek arılar ana arıyı havada bularak çiftleşmeyi gerçekleştirirler. 
Ana arı yeterli miktarda sperma alana kadar (spermatheca kesesini doldurana kadar) 8-10 erkek arı ile çiftleşebilir. Ergin hale gelen ana arının yumurtalıkları çok iyi gelişmiş ve abdomenin içini tamamen kaplamıştır. Çiftleşmeden 2-3 gün sonra yumurtlamaya başlar. Ana arı en verimli olduğu ilk iki yıl boyunca ilkbahar ve yaz aylarında günde ortalama olarak 1500-2000 yumurta bırakabilir.
 
Ana arıların kafese alınması:
 
Ana arılar çiftleştikten sonra talebin olduğu bölgelere, küçük tahta veya plastik kafeslerde 8-10 adet refakatçi işçi arı ile birlikte gönderilir. Kafesin içerisine bir miktar kek ve çok sıcak havalarda ıslak bir sünger parçası da ilave edilir.
Arıcılığımızın önemli sorunlarından biri, kaliteli ana arıların yetiştirilip üreticilere dağıtılamamasıdır.
Günümüzde bilinçli bir şekilde ana arı yetiştiriciliği uygulaması yapılmamakta ve özellikle gezginci arıcılık uygulaması ile sürekli olarak olumlu veya olumsuz yönde doğal melezlemeye neden olunmaktadır. Bu da elde bulunan çok değerli gen kaynaklarını giderek birbirinden ayrılamaz duruma getirmektedir. Bu nedenle bölgesel koşullara uyum göstermiş ırk veya varyetelerimizin birbirinden soyutlanarak, kısa sürede kendi içerisinde yüksek verimli hatlardan ana arı yetiştirilmesi gerekmektedir. Böylelikle üreticilerin yüksek verimli damızlık sorunları çözülebileceği gibi koloni başına düşen üretimin de yüksek olması sağlanacaktır. Arı ürünlerinden iyi yarar sağlanması kontrollü ana arı yetiştirilmesi ve bu anaların kullanılması ile mümkündür. Ancak ana arı üretimi uzmanlık gerektiren bir üretim dalıdır. Ülkemizdeki arıcılığın önemli sorunlarından olan ana arı yetiştiriciliğinin  yaygınlaştırılması için gerekli girişimlerde bulunulmalı ve bu üretim dalına teşvikler sağlanmalıdır. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünde, İzmir yöresi bal arılarından saf hat oluşturma çalışmaları devam etmektedir. Enstitüde kaliteli İtalyan melezi ana arılar da üretilerek arıcılara tahsis edilmektedir. İtalyan
melezlerinde yerli ırklarımıza göre bal verimi ve yavrulu petek sayısı daha fazladır. Akdeniz iklimine uygun bu
arılar hırçınlık yönünden de ıslah edilmiş ırklardır. Ayrıca, Enstitüde ana arı kafesi ve ana arıların kabul oranlarını
artırmak için ana arı gömme kafesleri üreticilerimizin istifadesine sunulmaktadır.
Anonim
www.aricilikmalzemeleri.web.tr

9 Ağustos 2012 Perşembe

Kafkas Arısı


Kafkas Arısı

Kafkas arısı (A. m. caucasica Gorb.):
MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Kafkas arısının (Apis mellifera Caucasica) ana yurdu Kafkasların dağlık bölgesidir. Kafkasların alçak  ovalarında sarı abdomen halkalı olan Apis mellifera Remipes alanlarına kadar değisik lokal formları bulunmakla birlikte bizi ilgilendiren, dağ arısı da denen yüksek rakımlı bölgelerin uzun ve karlı kısına adapte olmuş siyah renkli arılardır. Diğer arılardan daha iridirler. Gözden çıkan isçi arıların ağırlıkları 70 – 80 mg’dır. Kitin esmer renktedir. Geçit formlarının ilk abdomen halkasındaki iki adet kahverengi leke bulunur. Dağlık yöre Kafkaslarının tüm abdomen halkaları siyahtır. Kıllarda gri renk baskındır. Erkeklerin thoraksları siyahtır. Arı ırkları içinde en uzun dilli olanıdır. Uzun dilleri sayesinde derin tüplü çiçeklerden de nektar toplayabilirler. Dil uzunlukları 6.6 – 7.25 mm’dir. Ortalama 7.09 mm Cubital indeks 2.16 ile normaldir
VERİM ÖZELLİKLERİ

İyi bir yavru yetiştiricisidir. Kuvvetli koloniler teşkil eder. Kıştan zayıf çıkar, ilkbahar başında gelişme çok erken başlar ve düzenli seyreder. Koloninin gelişme sürecinde ana arı bir günde 1100–1500 yumurta yumurtlayabilir. Gömeçler üzerinde sessizdir. Kontrol için çerçeveler kovandan çıkarıldığı esnada bile yaptıkları islere devam eder. Uysaldır, hırçın ve sokucu değildir. Çok düzgün gömeç yapar ve sırlar. Göz sırları koyu renklidir. Propolisi çok tasır ve kullanır. Balı ilk önce kuluçkalığa, sonra da ballığa depolar. Güçlü bir yiyecek toplama yeteneğine sahiptir. Fazla bal yapar ve yavru gözlerine yakın depolar. Yeni yiyecek kaynağı aramada çok basarılıdır. Zengin nektar kaynaklarını çok iyi değerlendirir. Kıt kaynaklardan da en ekonomik yararı sağlar. Yağmacılık eğilimleri
fazladır. Doğal oğul verme eğilimleri zayıftır. Arastırmalar normal sartlardaki kolonilerin % 13 ünün oğul verdiğini göstermistir. Doğal habitatlarında ağır ve uzun kıs sartlarında üstün kıslama yeteneğine sahiptir.Sonbaharda küçük bir delik hariç, uçus deliğinin diğer kısımlarını propolis perdesi ile kapatır. Yiyecek
depolarını çok iyi korur ve tutumlu kullanır. Sayılan bu özellikleri ile Dağ arısı olarak da adlandırılan Kafkas arıları, kısı soğuk ve karlı iklimlerde basarılı, dünyadaki iki önemli arı ırkından birisidir.
Anonim


www.aricilikmalzemeleri.web.tr

5 Ağustos 2012 Pazar

Ana Arı Kabul Ettirme Yöntemleri


Metin yazarı :Ahmet BİRBİLEN
Önce ana arının değiştirilme sebepleri üzerinde kısaca duralım. Sitemizde bir kovan için ana arının ne kadar önemli olduğunu daha önceki konularımızda izah etmeye çalışmıştık.

Ana arı, bir kovanın geleceğidir. Aynı zamanda arıcı için, arı ürünleri ve dolayısıyla kazanç kapısı demektir. 

Gerek kovanın teminatı, gerekse arıcı için ümit kaynağı olan ana arıların ne kadar önemli olduğunun bilincinde olmamaz gerekiyor.

Bir önceki arı sezonunda, sebebi her ne olursa olsun, herhangi bir sebepten dolayı, işçi arıların saldırganlıklarından veya ana arının yaşlanmasından dolayı ana arılarınızı değiştirememişseniz; acizane aşağıda yaptığımız sistemleri uygulayınız.

Satın almayı düşündüğünüz ana arı üreticisi hakkında yeterli bilgi edinin,Arıcılık yaptığınız bölgenize en uygun olan arı ırkına ait ana arıyı temin etmeye çalışın,

Erken ilkbaharda, ana arının çiftleşmesinde en önemli faktör olan yeterli erkek arıyı bulup bulamayacağını hesap edin,Arıcılığı, arı ürünlerinden hangisini elde etmek için yapıyorsanız o arıcılık dalına uygun olan ana arıyı temin etmeye çalışın.

Genelde meslektaşlarımızın ana arıyı, sezonun başlarında temin etmek isteyişlerini pekte tasvip etmiyoruz.

Gerçek bir verim alınmak isteniyorsa, bir sezon öncesinden gelecek sezona dair ana değiştirmesine girmelisiniz.

Tüm bu izah ettiklerimizi toparlayacak olursak, mümkünse mayıs ayı içinde üretilmiş olan ana arıları tercih etmelisiniz.

Yurdumuzdaki sahil kesimlerinde arıların erken gelişmelerini göz önünde bulundurmak sadece o bölgelerdeki arıcıların işlerini kolaylaştıracaktır. Acele etmeyerek kendi bölgenizin şartlarına uymaya çalışın.

Ana arının temin edilmesi ve uyulması gereken incelikler hakkında kanatimce yukarıda yapmış olduğum açıklamalar yeterli olacaktır.Şimdi temin ettiğiniz ana arıları kovanları uygulama konusuna geçebiliriz. Çiftleşmiş ve yumurta atar durumdaki bir ana arı elinize geçmeden, kesinlikle kovanlarınızdaki ana arıları iptal etmeyin.Ana arı elinize geçince, değiştirmeyi düşündüğünüz kovanların ana arılarını o an iptal edin. 

İptal ettiğiniz kovanlara, ana arı nakliye kafesinin içindeki ana arıya refakat eden işçi arıları çıkararak uygulayın. Refakatçı arıları çıkarma anında ana arının uçup gitmesinden endişe ediyorsanız, bu işi kapalı bir odada veya; arı kulubenizi kapalı bir duruma getirerek yapın.

Bu işlemi açık arazide yapmak istiyorsanız, yeterli tecrübeniz olması gerekir.Refakatçı arıları kafesten çıkardıktan sonra, anasını iptal ettiğiniz kovanınızın arıların en yoğun olduğu iki çerçevenin arasına, nakliye kafesinin telli bölümü kovanın tabanına bakacak şekilde iki çerçevenin arasına sıkıştırın.

Kafes içindeki bir ana arıyı, kovana uyguladığınız an ile ana arıyı kabul ettirdiğiniz süre dahil on gün boyuncu günlük teşvik şuruplaması yapın.Bu şuruplama aynı zamanda yeni kabul ettirdiğiniz ana arının, kovandaki işçi arılar tarafından olası sıkıştırmalarını engelleyecektir. Nektar akışının yeterli geldiği günlerde gerekli olmasada, yeterli nektar akışının olmadığı günlere denk geldiğinde, teşvik şuruplaması mutlaka yapılmalıdır.

Ana arıyı kovana uyguladığınız gün hariç, iki gün sonra kovanda iptal ettiğiniz ana arının, atmış olduğu yumurtalara işçi arılar tarafından ana arı gözleri yapacaklardır. Kafes içindeki ana arının kovan tarafından daha kısa sürede kabul görebilmesi için olası bu ana arı gözlerini titizlikle tamamını iptal edin.Eğer bu şekildeki bir meme temizleme işlemini yapmaz iseniz, kafes içindeki ananın hayatını tehlikeye atmış olursunuz ki, buda hem zaman kaybı, hemde maddi kayıbınızın olacağına işarettir.

Gerekli meme temizliğini yaptıktan sonra, kafesi aldığınız yere aynı şekilde iki gün daha beklemek üzere yerleştirin. Üçüncü gün kovanın kapağını açtığınız anda mümkün mertebe körük dumanını mecbur kalmadığınız taktirde kullanmayın.

Bu esnada kovanda gayet bir sakinlik gözlemlerseniz iyi haberin ayak seslerini duydunuz demektir.

Kovanda arıların çok hırçın hareket ettiklerini gördüğünüzde, kovandaki işçi arıların ana arıyı henüz kabullenemediklerini anlarsınız.Buna mukabil, kovanın gayet sakin olduğunu gördüğünüzü kabul edelim, kafesi bulunduğu yerden sakin olmak kaydıyla alın.

Kafesin üzerindeki arıların ana arıyı besleme veya koruma amaçlı gezindiklerini veya, kafesin her hangi bir yerinden iki petek arasına petek ördüklerini görürseniz, bu durum ana arının kovan tarafından kabul edildiğinin teyididir. Her ne kadar bu anlattıklarım, iyi bir sonun yakın olduğunu ispat etsede, siz yinede işi şansa bırakmayarak, kovandaki peteklerde olaki kaçak bir meme olma ihtimalini ortadan kaldırmak için son bir meme kontrolü yapın.

Kontrolden sonra ana arı kafesinin raptiyelerini bir çakı aracılığı ile çıkarıp ana arıyı, gayet sakin bir şekilde arıların olduğu peteklerin üzerine serbest bırakın.İşte tam bu anda son bir gözle takip ve kontrol işi gerçekleşecektir. 

Kovanın işçi arıları ana arının etrafında bir daire biçiminde ona itaat ediyor ve ana arının petek üzerinde gezinmesine müdahale etmiyorlarsa, petekleri yine gayet sakin bir şekilde birbirine yaklaştırıp kovanın kapağını kapatın. 

Zayıf bir ihtimalde olsa ana arının işçi arılarca sıkıştırılmadıkların dan emin olmanız için yaklaşık 15-20 dakika sona, yine gayet sessiz ve sakin bir şekilde kovanın kapağını açın ve ana arının rahat bir şekilde dolaşıp dolaşmadığına bakın. Eğer ana arı gayet rahat dolaşıyorsa durum normaldir. Yok ana arının üzerine işçi arıların yumaklandığını hatta arının ince tiz bir ses çıkararak adeta acılı bir ses tonu gibi ses çıkardığını duyduğunuz anda, körük yardımı ile işçi arıları dağıtıp ana arıyı gayet yumuşak ve incitmeden tutup kafese geri koyun.Kovanda bulunan peteklerde sıkı bir meme kontrolü yapın ve rastladığınız memeleri tamamen yok edin. 

Devamında yine kafesi aldığınız yere yerleştirip iki gün daha bekletin ve sonrasında yukarıda anlattıklarımı aynen tekrar ederek ana arıyı kovana kabul ettirin.

Kabul ettirme esnasında ana arı kafesinin üzerine işçi arıların yoğun bir şekilde çöktüklerini görürseniz, önce kovandaki peteklerde ana memesinin olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak meme kontrolü yapın. Yapacağınız kontrolde ana memesine rastlamaz iseniz. Geriye kalan kovandaki arılarınız ırk bakımından aşırı şekilde melez bir arı ırkıdırki bu şekildeki melez arıların bu tür davranışları çok rastlanan bir olaydır. 

Bu şekildeki ana kabul sistemi kesin sonuca gitme sistemidir. Yeterli mesai vakti olanların kesinlikle bu sistemi uygulamalarını tavsiye ederiz. 

Ana arı kabul ettirme sistemi için ikinci bir yol olan, değiştirmeyi düşündüğünüz kovanın ana arısını iptal ettiğiniz anda, ana arı kafesinin kek bölümünün elek telini açıp, kafesi aldığınız yere aynı şekilde yerleştirme sistemidir.

Bu şekildeki bir ana arı kabul ettirme yolu, her zaman risklidir. Genellikle yeterli mesai imkanı olmayan veyahutta, arıcılığı şans veya tesadüflere bağlayan arıcılar tarafından tercih edilmektedir.

Hani bir tabir vardır, Hocanın göle yoğurt mayası karıştırması hikayesi tabiri caizse üst paragrafta anlattığım aynen böyle bir tabir gibidir. “Yatutarsa” Muhterem meslektaşlarım, artık ihtimallere veya ya tutarsa gibi işi şansa bırakacak bir arıcılık döneminde olmadığımızın sizlerde farkındasınız.Çalışkan ve işini severek yapan bir arıcının yaptığı veya yapacağı tüm işlerini, büyük bir titizlikle yaparak işi şansa bırakmaması gerekir.

Allah cc Hazretlerinin hile yapmayan, dürüst ve samimi meslektaşlarımın işlerine yardım edeceği dilek ve dualarımla, helal ve hayırlı bol kazançlar temenni ederim.

10 Aralık 2011 Cumartesi

BÜYÜK BAL AKIMINA HAZIRLIK

İlkbaharın ilk günlerinde arıcının kovanlar üzerinde yapacağı çalışmaların, o seneki bal verimi üzerinde çok büyük etkileri olur. Bilinçli bir arıcı ilkbahar bakımını ihmal etmeyerek, arılıktaki problemleri en baştan çözer ve bal toplama mevsiminde arılarını en verimli şekilde çalıştırır.




Verimi yüksek ürün almak isteyen arıcının hedefi, büyük bal toplama mevsimine kadar kovandaki arı sayısını mümkün olduğunca çok artırmak olmalıdır. Bal toplama mevsiminde bu sayıyı 80.000-100.000 yapabilen arıcı o sene istediği miktardaki balı alabilir. Bu sayı ne kadar düşük olursa arının getireceği ve depolayacağı bal da o kadar az olur.

Arazide nektar akımının yoğunlaştığı günler olarak tanımlayabileceğimiz büyük bal toplama mevsimi, ortalama olarak 10 ile 30 günlük bir süreyi kapsar. Bu dönemde bitkilerin oluşturduğu nektar miktarı en üst seviyeye çıkar. Bu süre yıl, iklim, mevsim ve coğrafi koşullara göre değişir. Arılar günlük ihtiyaçlarından artan balı ancak bu mevsimde kovanlara depolayabilirler. Toplam arıcılık faaliyetlerini mevsimlere bölersek, büyük bal toplama mevsimi süre olarak çok az bir zaman dilimini kapsar.



İlkbaharda arılıkta yapacağımız ilk işlerden biri, kış için aldığımız önlemler arıların uçuşunu engelleyecek şekildeyse bunları kaldırmaktır. Eğer kovanları yanyana yaklaştırıp üstlerini örttüysek, kovan yerleşimlerini gerçek durumlarına getirmek gerekir. Kovan giriş delikleri kapatılmışsa açılmalıdır. Ayrıca kovan uçuş deliklerini tıkayan arı ölüleri temizlenmelidir.

http://www.aricilikmalzemelri.web.tr/

YENİ ARICILIK YÖNETMELİĞİ

30 Kasım 2011 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 28128


YÖNETMELİK

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

ARICILIK YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; arıcılıkta yetiştiricilik, araştırma, gen kaynaklarının tespiti, muhafazası, ıslahı, suni tohumlama, yeni hatların oluşturulması, damızlık materyalin ithalat ve ihracatı, ticari maksatla ana arı yetiştiriciliği temel esaslarının belirlenmesi, yaygınlaştırılması ve arı sağlığının korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasıdır.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; arıcılıkla ilgili her türlü üretim, ıslah, damızlık materyali elde etme, sabit ve gezginci arıcılık konusundaki esasların belirlenmesi, arı sağlığı ve nakline ilişkin gerekli tedbirlerin alınması, alet, makine ve malzemelerin standardizasyonu, eğitim, projelendirme, ballı bitkiler tarımının geliştirilmesi, ana arı yetiştiriciliği, bal arılarında suni tohumlama konularını kapsamaktadır.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 3/6/2011 tarihli ve 639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Ana arı üreticisi: Ana Arı Yetiştiricisi Sertifikası sahibi olup, damızlık ana arılardan ana arı üretip satan kişi veya tüzel kişileri,

b) Ana arı üretimi: Aşılama tekniği kullanılarak, damızlık olarak seçilmiş farklı kolonilerden ana ve erkek arı yetiştirilip çoğaltılmasını,

c) Arıcı: Arıcılık işlerini meslek edinen ve geçimlerini kısmen veya tamamen bu yoldan kazananları,

ç) Arıcılık: Arıyı canlı materyal olarak kullanarak, arı ve arı ürünleri üzerinde fiilen yapılan çalışmaları,

d) Arıcılık Kayıt Sistemi (AKS): Etiketlenmiş kovanlara ait bilgilerin merkezi bir veri tabanında kayıt altına alındığı, izlendiği, raporlandığı Bakanlık kayıt sistemini,

e) Arıcı kimlik kartı: Merkez birlikleri tarafından üyelerine verilen arıcının bilgilerini içeren belgeyi,

f) Arı Konaklama Belgesi (AKB): Arıcının kayıtlı olduğu il/ilçe dışında konaklamak için aldığı belgeyi,

g) Arılık: Arılı kovan ve ekipmanların bulunduğu açık ya da kapalı tesis ve alanları,

ğ) Arı ürünleri: Arıcılık çalışmaları sonunda üretilen bal, polen, balmumu, propolis, arı sütü, arı zehiri,

h) Bakanlık: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını,

ı) Birlik: 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ve 29/6/2004 tarihli ve 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu çerçevesinde faaliyet gösteren arıcı örgütlerini,

i) Gezginci arıcı: Bitkilerdeki farklı çiçeklenme döneminden üst düzeyde faydalanmak ve kış koşullarından arılarını korumak maksadıyla kolonilerinin yerini değiştiren arıcıyı,

j) İl müdürlüğü: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı il müdürlüğünü,

k) İlçe müdürlüğü: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ilçe müdürlüğünü,

l) İşletme tanımlama numarası: İl/ilçe müdürlüğü tarafından Türkvet kayıt sisteminde tanımlanan her bir işletme için verilen numarayı,

m) İzole bölge: Bakanlıkça belirlenen ve yarıçapı en az 15 km olan yalnızca saf ırk, ekotip veya üretilecek hibritin baba hattını oluşturan kolonilerin bulunduğu yabancı kolonilerden arındırılmış ve dışarıdan arı girişine kapalı çiftleştirme bölgesi alanı,

n) Koloni: Yumurtlayan ana arısı bulunan ve üretim faaliyetlerinin sürdürüldüğü 3-4 açık ve kapalı yavrulu olmak üzere 6-8 ve üzeri çerçeveli arı ailesini,

o) Konaklama kapasitesi: Bir bölgede flora ve ekolojik şartlar dikkate alınarak, mevcut kolonilerin verimini düşürmeden, birim alanda bulundurulabilecek arılı kovan miktarını,

ö) Kovan: Taşınabilir arı ailesi barınağını,

p) Polinasyon: Çiçekli bitkilerde döllenmenin bal arıları tarafından gerçekleştirilmesini,

r) Sabit arıcı: Kolonilerini tüm yıl boyunca Türkvet Kayıt Sisteminde İşletme Tanımlama Numarası ile kayıtlı olduğu yerde bulunduran arıcıyı,

s) Suni tohumlama: Çiftleşme olgunluğuna gelmiş arının spermi alınarak alet yardımıyla çiftleşme olgunluğuna gelmiş ana arının döl yoluna verilmesini,

ş) Temel petek: Saf balmumundan sterilize edilerek, tekniğine göre imal edilen standart ölçülerdeki balmumu levhaları,

t) TSE: Türk Standartları Enstitüsünü,

u) Türkvet kayıt sistemi: Bakanlık Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından, Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması, Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliği çerçevesinde oluşturulan işletmelerin, yetiştiricilerin ve sığır cinsi hayvanların kimlik bilgilerinin kayıt altına alındığı veri tabanını,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Gezginci Arıcılık

Gezginci arıcılık

MADDE 5 – (1) Gezginci arıcı hareketleri, aşağıdaki hususlar çerçevesinde yürütülür.

a) Gezginci arıcıların yerleştirilmelerinde, il/ilçe müdürlükleri yetkilidir.

b) İl ve ilçe müdürlükleri; gezginci arıcıların konaklayacakları yerleri ve kapasiteleri; il/ilçe müdürlüğünde görevli arıcılık konusunda deneyimli iki teknik personel ve birlik/birliklerin temsilcilerinden oluşan en az üç kişilik bir komisyonla, bitki florası, topografik ve ekolojik yapısı, yerleşim birimleri varsa sabit arıcılara ait koloni varlığını da dikkate alarak belirler ve bunlar harita üzerinde işaretlenir. Orman bölgelerinin kapasiteleri belirlenirken Orman ve Su İşleri Bakanlığının temsilcisi de komisyonda yer alır. Bölge koloni kapasitesi, flora varlığında kayda değer değişiklik olması (iklimsel veya yeni yerlerin açılması) durumunda güncellenir.

c) Bölgeler için koloni kapasitesi belirlenirken nektar ve polen veren tüm bitki varlığı göz önünde bulundurulur.

ç) Arılıklar, arı kışlatma bölgelerinde flora kapasitesine bakılmadan en az 150 metre aralıkla yerleştirilir. Ancak narenciye alanlarında kışlatma yerleşimi yapılırken arılıklar arası mesafe bölgenin flora kapasitesine göre ve en az 300 metre olacak şekilde düzenlenir. Araziye özel durumlarda uzaklığı belirlemeye il/ilçe müdürlüğü yetkilidir.

d) Belirlenmiş bölgede konaklayacak gezginci arıcı, konaklayacağı yer gerçek kişiye ait ise şahısla, köy arazisi ise köy muhtarlığıyla, diğer tüzel kişiliklere ait arazi ise yetkililerle, Devlet ormanlarında konaklayacak arıcılar da Orman ve Su İşleri Bakanlığının ilgili birimleri ile anlaşma yaptıktan sonra EK-1’de yer alan Arı Konaklama Belgesi (AKB)’nin 1 inci Bölümü imzalanır.

e) Konaklama yerini belirleyen ve yerleşme müsaadesi isteyen arıcı AKB ile konaklayacağı ilin il/ilçe müdürlüğüne başvurur. Arıcı tarafından belirlenen konaklama yeri il/ilçe müdürlüğünce de uygun bulunursa AKB’nin 2 nci Bölümü onaylanır. Arıcı, AKB’yi ibra ederek çıkış yapacağı ilin, il/ilçe müdürlüğünden Hayvan Sevklerine Mahsus Yurtiçi Veteriner Sağlık Raporu alır ve bu belgelere istinaden arılarını sevk eder. Rapordaki sevk adresi ile AKB’deki konaklayacağı adres aynı olmalıdır. AKB olmayan arıcıya veteriner sağlık raporu düzenlenmez. Gezgincilik yapan, kayıtlı olduğu adrese ve/veya kendi arazisine dönen arıcıdan da arı hareketlerinin kontrolü ve takibi için AKB istenir.

f) Yer gösterilmeden ve belgeleri olmadan yerleşen arıcının arıları, il/ilçe müdürlüğünün talebi ile mülki amirlikçe güvenlik güçleri marifetiyle bulunduğu yerden kaldırılır. İl/ilçe müdürlüğü, işgal edenler hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154 üncü maddesine göre işlem yapılmak üzere, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunur. Kaldırma sürecinde meydana gelen zarardan arıcı sorumludur. Nakliye ve işçilik ücreti arıcıdan alınır. Mücbir sebepten dolayı arısını izin aldığı adres dışına indirmek zorunda kalan arıcıya il/ilçe müdürlüğünce mazeretin uygun görülmesi durumunda cezai işlem uygulanmaz, arıcı beş gün içerisinde AKB de izin aldığı adrese sevk edilir.

g) AKB işlemlerini arıcı adına üçüncü şahıslar takip edebilir.

ğ) Arazi sahipleri dışında herhangi bir muhtarlık ile kamu kurum ve kuruluşunca, arıcıdan konaklama ücreti dâhil hiçbir ad altında ücret alınmaz.

h) Konaklanan bölge için belirlenmiş koloni kapasitesi üzerindeki yerleşim taleplerine il/ilçe müdürlüklerince izin verilmez. Ancak konaklama planlamasında il/ilçe müdürlükleri sadece en son gelen arıcıyı mağdur etmeyecek şekilde bölge koloni kapasitesi üzerinde konaklama müsaadesi verir.

ı) Gezginci arıcılık yapan üreticiler, konaklama yapılan yerlerde arıların çevreye zarar vermemesi için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Arı konaklatılan alanlarda otlayan hayvanların arıdan zarar görmemesi için tedbirleri almak hayvan sahiplerinin sorumluluğundadır.

i) Yerleşim işlemleri tamamlanmış arıcılar ve yanında çalışan kişilerin isimleri il/ilçe müdürlükleri tarafından o mahallin güvenlik birimlerine liste halinde bildirilir.

j) Arı gen kaynaklarının tespiti ve yerinde korunması amacıyla izole bölgeleri, bilimsel çalışmalar sonucunda oluşturulacak komisyon kararı doğrultusunda Bakanlık belirler. Komisyon, Hayvancılık Genel Müdürlüğünce; üniversite, birlik ve ilgili kurum ve kuruluşlardan temsilcilerin katılımıyla oluşturulur. İzole bölgelere dışarıdan arı girişleri yasaktır. İl/ilçe müdürlükleri, ilan edilen izole bölgeye yasa dışı girenler hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154 üncü maddesine göre işlem yapılmak üzere Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunur.

k) Arılıklar, trafiğin yoğun olduğu bölgelerde yoldan en az 200 metre, stabilize ara yollarda ise en az 30 metre uzaklığa yerleştirilir.

l) Gezginci arıcılık yapan arıcılar, arılarını çevreye rahatsızlık vermeyecek şekilde meskûn mahal dışında bir yere yerleştirir. Sabit arıcılar ise kolonilerini köy ve beldelerde çevreye rahatsızlık vermeyecek şekilde ve insanların toplu olarak hizmet aldıkları cami, okul, sağlık ocağı, karakol gibi benzeri alanlardan en az 200 metre uzağa yerleştirir. Yerleşimin dağınık olduğu bölgelerde ise bu mesafe en yakın eve en az 50 metre olmalıdır.

m) Meskûn mahal ve mücavir alan sınırları içinde arı konaklatılmasında ortaya çıkan ihtilafların giderilmesinde il/ilçe müdürlükleri yetkilidir.

n) Arılığın yerleşim yerinin komisyon tarafından onaylanması durumlarında, yaşanacak herhangi bir olumsuzluk arıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

o) Devlet ormanlarında konaklayacak arıcıların izin ile ilgili usul ve esasları ile arı konaklama yer tanzimi, arılık içme suyu ve ulaşım yolları Orman ve Su İşleri Bakanlığınca sağlanır.

ö) 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu uyarınca ilan edilen Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Sahalarındaki arıcılık faaliyetleri, ilgili mevzuat çerçevesinde hazırlanan Yönetim ve Gelişme Plan Kararları çerçevesinde yapılır.

p) Arıcı, arıcı kimlik kartını, resmî görevliler tarafından talep edilmesi durumunda birliğe kayıtlı olduğunu belgelemek için göstermek zorundadır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Temel Petek ve Bal Standardı

Temel petek

MADDE 6 – (1) Piyasaya arz edilen temel petekler aşağıdaki özelliklere sahip olmalıdır.

a) Temel petek üretiminde kullanılan balmumu 1 atmosfer basınçta 120 °C de 15 dakika süreyle veya eş bir sterilizasyon işlemine tabi tutulmalıdır.

b) Temel peteğe, balmumunun doğal yapısında bulunmayan, parafin, serezin, iç yağı, reçine, oksalik asit, ağartıcılar gibi yabancı maddeler karıştırılmaz.

c) İl müdürlükleri temel petek üretim işletmelerini en az yılda iki kez standartlara uygunluğu yönünden kontrol eder.

(2) Bakanlıkça düzenleme yapılıncaya kadar TSE standartları esas alınır.

Bal standardı

MADDE 7 – (1) Bal üretimi standardı, ilgili mevzuat çerçevesinde yürütülür.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ana Arı Yetiştiriciliği, Eğitimi ve Arılarda Suni Tohumlama

Ana arı yetiştiriciliği ve eğitimi

MADDE 8 – (1) Damızlık ana arı, ana arı yetiştiriciliği ve eğitimi uygulama usul ve esasları Bakanlıkça belirlenir.

(2) Bakanlık, arıcılara yönelik Ana Arı Yetiştiriciliği Sertifikası vermek üzere, ana arı yetiştiriciliği kursları düzenler ve düzenletir; kurs ücretleri dâhil olmak üzere bu kursların düzenlenmesine ilişkin usul ve esasları belirler.

Arılarda suni tohumlama

MADDE 9 – (1) Suni tohumlama yapacak gerçek ve tüzel kişilere eğitim sonucunda Bakanlıkça sertifika verilir. Suni tohumlama ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Ballı Bitkiler ve Orman Amenajman Planı

Ballı bitkiler

MADDE 10 – (1) Ballı bitkiler tarımını ve polinasyonu geliştirici ve özendirici tedbirler Bakanlıkça alınır.

Orman amenajman planı

MADDE 11 – (1) Arıların istifade edebileceği orman ağaçlarının kesilmesi, Orman ve Su İşleri Bakanlığının yapacağı uygun bir amenajman planı çerçevesinde uygulanır.

(2) Bal üretimi için ayrılacak orman alanların; amenajman planlarının tespiti, faydalanma zamanı, süresi, şartları, faydalanmada öncelik alacak yetiştiricilerle ilgili kriterler ve birim alana konulacak kovan sayıları, Bakanlık İl Müdürlükleri, birlik ve ilgili Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bölge Müdürlüğünce tespit edilir.

ALTINCI BÖLÜM

Zirai Mücadele Tedbirleri

Zirai mücadele tedbirleri

MADDE 12 – (1) İlaçlamada aşağıdaki hususlara uyulur.

a) Mevcut imkânlar ölçüsünde arılıkların ilaçlama yapılan alanlardan uzak yerlerde bulunmasına özen gösterilir.

b) Zirai mücadele yapılacak yerlerdeki ve çevresindeki arıcılara, mücadele yapacak kuruluş ve şahıslar tarafından yedi gün önceden, ilaçlama programına alınan bölgenin genişliği, kullanılacak ilacın cinsi, atılma zamanı, etki süresi ile bal arılarına olan etkisi duyurulur.

c) Arıcılar, il/ilçe müdürlüklerinden, bulundukları yöredeki mücadele programları hakkında bilgi alır.

ç) Bitki koruma ürünleri, kullanıma arz edilen hâliyle ve etiketinde belirtilen tavsiyelere göre uygulanır. Buna aykırı uygulamalarda sorumluluk uygulayana ve uygulanmasına izin verene aittir.

d) Kullanılan bitki koruma ürünlerinin artık ve ambalajları kullanıcıları tarafından uygun şekilde imha edilmek zorundadır.

e) Zirai mücadelede bal arılarını korumak için öncelikle sıvı ilaç kullanılır.

f) İlaçlamalar sırasında arıların su içtiği kaynaklara ilaç bulaştırılmaz.

g) İlaçlamalar akşam üzeri veya sabah erken saatlerde, arıların uçuş yapmadıkları zamanlarda uygulanır.

(2) Bitki koruma ürünlerini etiket bilgilerine uygun şekilde kullanmayanlar ve bitki koruma ürünlerinin artık ve ambalajlarını Bakanlıkça belirlenen esaslara göre imha etmeyenler hakkında 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 39 uncu maddesine göre işlem yapılır.

(3) Bakanlıkça; arıcı, zirai mücadele yapacak olan yetiştirici ve ilaç tatbik eden elemanlara arıların ilaçlardan etkilenmemesi ve doğabilecek zararların önlenmesi için düzenli olarak eğitim çalışmaları yapılır veya yaptırılır.

YEDİNCİ BÖLÜM

Tomruk Tahsisi, İthalat ve İhracat İzni

Tomruk tahsisi

MADDE 13 – (1) Kovan imal edecek özel ve tüzel kişi ve kuruluşlara kereste tahsisi, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yapılır.

İthalat ve ihracat izni

MADDE 14 – (1) Damızlık arı ve damızlık arı materyalleri ile arı hastalık ve zararlılarında kullanılacak veteriner müstahzarların imal, ithal ve ihracı, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılan yönetmelikler ile Ekonomi Bakanlığınca yayımlanan ithalat ve ihracat ile ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılır.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Arı Sağlığı, Denetim, Kontrol ve Kayıt

Arı sağlığı

MADDE 15 – (1) Arı hastalık ve zararlıları ile etkin ve yaygın mücadele için merkez birlikleri, il birlikleri aracılığı ile belirli programlar dâhilinde toplu ilaçlama uygulaması yaptırır.

Denetim

MADDE 16 – (1) Bakanlıkça; gerçek ve tüzel kişilerin ürettikleri damızlık ana arılar ile ana arı yetiştiriciliği ve suni tohumlama konularındaki çalışmaları belirlenmiş ilgili mevzuat çerçevesinde denetlenir.

(2) Yapılan denetleme sonucunda ana arı yetiştiriciliği veya arı suni tohumlaması yapan gerçek veya tüzel kişilerin ya da ürettikleri ana arıların kusurlu veya yetersiz bulunmaları halinde sorumluları birinci defa yazılı olarak ikaz edilir, ihmalin veya kusurun sürdürülmesi halinde çalışma izinleri iptal edilir.

Kontrol

MADDE 17 – (1) İl ve ilçe müdürlükleri, arıcıların ilgili mevzuata uygun olarak bal üretimi yapmaları için gerekli tedbirleri alır, denetimleri yapar. Ayrıca diğer arı ürünlerinin yurt içi denetim ve kontrollerini 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu çerçevesinde yürütür.

(2) Arıcılar, veteriner tıbbi ürünlerinin kullanımında, ilgili mevzuata riayet etmek, kullandıkları veteriner tıbbi ürünleri kayıt altına almak, reçeteleri muhafaza etmek ve denetimlerde Bakanlığa sunmak zorundadır.

(3) İl/ilçe müdürlükleri; üretilen arı, arı ürünleri ve arıcılıkla ilgili her türlü alet, makine, petek, kovan ve arıcılık malzemesini, arıcılık konusunda yetişmiş personel aracılığıyla kontrol ettirmeye ve rapor tanzimine yetkilidir.

Kayıt

MADDE 18 – (1) Bakanlık, arıcılık kayıt sisteminin oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar ile kovan plakasının içeriği ve standartlarını belirler.

(2) Arıcılık Kayıt Sistemi aşağıdaki hususlar çerçevesinde yürütülür.

a) Arıcılık Kayıt Sistemi (AKS), Bakanlığın sorumluluk ve yetkisinde belirlenen esaslar dahilinde birlikler ile işbirliği halinde yürütülür.

b) Yetkilendirilmiş il/ilçe müdürlük personeli, Türkvet’te kayıtlı arıcılara işletme tanımlama numarası ile sistemde işletme açılması, açılan işletmelere, kovan plakalarının ve verilerinin girilmesi işlemlerinde yetkilidir. Birlik personelinin siteme veri giriş yetkileri Bakanlıkça belirlenir.

DOKUZUNCU BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 19 – (1) 25/5/2003 tarihli ve 25118 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Arıcılık Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.





EK-1



T.C.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI

Hayvancılık Genel Müdürlüğü

Arı Konaklama Belgesi (AKB)



1.Bölüm



Arıcı tarafından doldurulacaktır; Tarih: ......../........../20..



İşletme Tanımlama Numarası:..................……….



TC Kimlik No:………………………………..



Adı ve Soyadı:................................



Daimi Adres:…………………………………………………………..…………………………



Tel: (.........).......................



Arılı Kovan Sayısı: ……………… Boş Kovan Sayısı:.....................



İşletme Tipi: Arı Ürünleri Üretimi □

Ana Arı Üretimi □



Çıkış Yapılacak Adres:………………………………………………………………………..……………….…...

Konaklanacak Adres:……………...………………………………………………………………





Konaklama Tarihi (başlama-bitiş): ........../........./20....... - ........../........../20.......





Arıcının Arazi Sahibi /Kurum Yetkilisi

Adı Soyadı İmza Adı Soyadı İmza





2.Bölüm



Yukarıda miktarı gösterilen ........................................................................ ait arılı kovanların, Hayvan Sevklerine Mahsus Yurtiçi Veteriner Sağlık Raporu ile ilimiz sınırları içerisinde yukarıda belirtilen tarihler arasında ve adreste konaklaması için nakline müsaade edilmiştir. .../…../20..





Arıcının Konaklayacağı

İl/İlçe Müdürlüğü

Adı Soyadı imza



http://www.aricilikmalzemeleri.web.tr/










12 Kasım 2011 Cumartesi

AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ




http://www.aricilikmalzemeleri.web.tr/




Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdede arılar ve arıcılarımız için büyük sorun oluşturmaktadır. Etmeni Paenibacillus larvae'dır. Gram (+), flagellalı ve spor oluşturan bir yapıya sahiptir. Katalaz (-) 'tir ve ergin arılar üzerinde bir hastalık oluşturmaz. Olumsuz çevre koşullarında spor oluşturarak uzun yıllar canlı kalabilir. Ülkemizde ihbarı mecburi tek arı hastalığıdır.

BULAŞMA

Bulaşma genellikle arıcılarımızın daha önce infekte kovanda kullandıkları ve sterilize olmayan alet ve ekipmanı kullanmaları, hastalıklı ve zayıf kolonileri sağlam kolonilerle birleştirmeleri, kaynağı belli olmayan balla arıların beslenmesi gibi sebeplerle hastalık bulaştırılır. Ayrıca hastalık sebebiyle zayıflamış olan kovanın diğer arılar tarafından yağmalanması sırasında hastalığın sporları sağlam kovanlara taşınır. Bu hastalıktan ölmüş yavrular çürüyüp göz içinde kalırlar. İşçi arılar bu ölmüş larvaları atarlarken kendi vücutlarına bulaşmış olan sporlarla diğer gözlerede bu hastalığı bulaştırırlar.

HAYAT EVRESİ

Arı larvalarına infeksiyon, sporlarla infekte olmuş besinlerin ağız yoluyla alınması ile olur. İşçi ve erkek arı larvaları ilk 3 gün arı sütü ile beslendiklerinden hastalığa yakalanmazlar. Ancak daha sonra polen ve bal ile beslenmeye başladıklarında hastalığa yakalanırlar. Hastalığın oluşabilmesi için bakterinin spor formunun vücuda alınması gerekmektedir. Larvalar besinlerle birlikte sporları ağız yoluyla sindirim sistemine alırlar. Sporlar larvanın vücuduna girdikten 1 gün sonra bağırsağa geçer ve burada basil formunu alır. Basil formu hemolenfe geçerek çoğalmaya başlar. Bu devrede hastalığın şiddeti artar. Basiller prepupa ve pupa dönemine girmiş larvanın bağırsak çeperini tamamen eriterek vücut boşluğuna yayılır. Yavrular 9-11 gün sonra ölürler. Ölen yavrular koyu kahverengi bir pelte halini alırlar. Temizlenemeyen petek gözleri tehlikeli bir enfeksiyon kaynağıdır.

BELİRTİLERİ

Hastalıktan ölmüş yavruların bulunduğu gözler kolay kolay temizlenemez. Bu durumda ana arı buralar temizleninceye kadar yumurta atmayacağından yavrulu alan düzenli değil dağınık bir görünümdedir.

Hastalıktan ölen arılar göz içinde sulu yumuşak bir pelte kıvamını alır. Bu durumda göze bir çöp sokup karıştırılarak çekildiğinde 6-8 cm kadar bir uzama görülür. Bu belirti Amerikan Yavru Çürüklüğü için ayırt edici bir özelliktir. Ancak bu uzamanın görülmesi her zaman bu hastalığın olduğu anlamına gelmez. Avrupa yavru Çürüklüğü gibi bazı hastalıklardada çeşitli bakteriler devreye girerek bu uzamayı sağlayabilir.

Kovan açıldığında çürüğen yavrulardan kaynaklanan ekşisi bir tutkal kokusu hissedilir.

Hastalıklı kolonide gelişme hızı düşer, ergin arı sayısı ile yavru miktarında büyük azalma görülür. Arıların polen ve nektar toplama aktivitesi azalır.

Larvaların rengi sararmış, ileri dönemlerde kahverengileşmiştir.

Ölümler genelde kapalı gözlerde olur.

Ölen larvalar sulu ve yapışkan olup göz tabanına yapışırlar. Yapışkan kalıntının gözlerden dışarı atılması ve gözün temizlenmesi oldukça zordur. Bu kalıntılar zamanla kuruyarak milyarlarca sporu içeren bir tabaka halinde gözün tabanına sıvanırlar

Yavru pupa döneminde ölmüş ise dil sertleşerek petek gözünü deler. Avrupa Y.Ç.'de ölümler genellikle larva döneminde olduğundan bu durum ortaya çıkmaz.

TEŞHİS

Semptomlara bakarak bu hastalığı teşhis etmek kolaydır. Deneyimli bir arıcı bunu teşhis edebilir. Ancak ne kadar deneyimli olursanız olun yinede bazı hastalıklarla karıştırma riski vardır. Bu yüzden hastalıktan şüpheli kovandan örnek alınarak bir laboratuara gönderilmelidir. Hastalığın teşhisi tüm semptomlarla birlikte laboratuar muayenesi sonucu ortaya çıkar.

Holst süt testinin temeli bakterinin sporlanma döneminde oluşturduğu protein parçalayan enzimlere dayanır. Yağsız süt tozundan %1'lik hazırlanan çözeltiden 3-4ml eriyik bir cam tüp içerisine alınır. Hastalıklı göze bir kibrit çöpü sokulur ve materyal cam tüpteki eriyiğe batırılır. Tüp 36oC' de 15-20 dakika bekletilir. Eğer P. larvae sporları varsa bulanık çözelti berraklaşır. Avrupa Y.Ç ve Tulumsu Y.Ç' nde proteolititik enzimler oluşmaz. Bu durumda sütün proteini parçalanamayacağından dolayı berraklaşma olmaz. Ayrıca Katalaz testi de yapılır.

KORUNMA

Bu hastalıkla ilgili herhangi bir tedavi yöntemi yoktur. Bazı arıcılılarımız yasak olmasına rağmen arılarında antibiyotik kullanarak bu hastalığı tedavi etmeye çalışsalarda antibiyotiklerin sporlara etkimemesinden dolayı hastalık tekrar ortaya çıkar. Bu sebeple hastalıkta en önemli nokta korunmadır.

Hastalık taşıyan kovanlar kesinlikle nakledilmemelidir.

Zayıf kovanların birleştirilmesi ve yavrulu çerçeve takviyesi gibi işlemler kontrolden sonra yapılmalıdır.

Arıcılıkla ilgili bütün malzemeler temiz tutulmalı ve dezenfekte edilmelidir.

Etrafta petek ve bal artıkları bırakılmamalıdır.

Kovanlar kuvvetlendirilmeli, gerektiğinde vitaminli şurup ve kekle beslenmelidir. Böylece arının direnci arttırılarak hastalıktan en az miktarda etkilenmesini sağlanmalıdır.

Kaynağı bilinmeyen ballar oğullar ve koloniler arılığa sokulmamalı ve şaşırmalar önlenmelidir.

Diğer arı hastalıkları ve parazitleriyle mücadele edilmelidir.

Eğer hastalık çok ilerlemişse kovan gövdesi hariç arılar çerçevelerle birlikte yakılmalıdır.

Bu hastalık ihbarı mecburi hastalıklar arasındadır ve herhangi bir kimyasal ilaçla tedavisi yoktur. Hastalıktan korunmanın en iyi yolu koruyucu tedbirleri almaktır.

Bulaşık malzeme ve peteklerin dezenfeksiyonunda potasyum hipoklorit ve formaldehit (%2'lik) kullanılabilir. Ancak özellikle formaldehit uygulamasında dikkatli olunmalıdır. Çünkü bal formalini absorbe eder ve formalin arılar için öldürücü olabilir. Formalin uygulanmış bal ve petekler arılara verilmemelidir ve imha edilmelidir.

malzemeleri % 1'lik küllü suda 1 saat kaynatılarak da dezenfekte edilebilir. Bunların haricinde zefiran (benzalkonyum klorür), hidrojen peroksit ve kloramin'de kullanılabilir
DERLEME

http://www.organikbal.com/


18 Ekim 2011 Salı

Arıcılık Malzemleri Web sitemiz

Arıcılık malzemeleri web sitemiz çiçeği burnunda bir satış sitesi olup en uygun fiyatları sunduğu hususunda iddialıdır.Az satıp çok kazanmaktan daha çok kazan kazan formülünü devreye sokuyoruz. Bu yolla hem arıcılarımız hemde biz kazanmış oluyoruz..Arıcılarımızın kazanmasından daha çok mutlu oluyoruz. Çünkü bizde o camianın bir üyesiyiz..Aktif olarak arıcılık yapıyoruz..Piyasaya arzettiğimiz her malzemeyi bizzat kullnıyor,artı ve eksilerini değerlendiriyoruz..Böylece Anadolu arıcılığının gelişip ilerlemesine katkı vermiş olduğumuza inanıyoruz..




http://www.aricilikmalzemeleri.web.tr/








Her çeşit bal süzme makinesi işletmemizde mevcuttur.